tag:blogger.com,1999:blog-59841941363610660172024-03-13T09:34:51.783+03:00puantiyeli kelebeklimpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.comBlogger90125tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-42102308173145884542016-11-09T22:27:00.000+03:002016-11-09T22:27:07.803+03:00Süt Arttırmak İçin<div style="text-align: justify;">
Doğum sonrası ilk dönem bu çocuk nasıl emecek, sarılık olmasın, sütüm nasıl artar gibi kaygılar eşliğinde geçiyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Herkes süt arttıracağını söylediği gıdalarım önermeye başlıyor. Öncelikle ne yazık ki şeker ve şekerli gıdalar ne yazık ki süt artışı konusunda hiç etki etmiyor. Ancak tabii çok şeker tüketirseniz susayıp bol su içerseniz ve dolayısıyla sütünüz artabilir. Ama bunun dışında hiç bir etkisi yok.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tüketeceğiniz gıdaların süt yapmasının yanı sıra gaz yapmaması hatta bebeğin gazını azaltması gerekiyor. Ben süt arttırmak adına marketlerde satılan granül çayları da denedim, pazardan aldığım sebzeleri de. Bence ürünlerin her vücuda etkisi farklı sanırım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
A<u>nne sütü arttırıcı çay</u>: Etrafımda bir çok kişinin çok etkili dedikleri anne sütü arttırıcı çayların benim üzerimde hiç etkisi olmadı. Yalnızca doğal beslenmeye çalıştığım bu dönemde vücuduma gıda boyası kattım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<u>Malt içecekleri:</u> Anne sütü arttırmak için özel üretilmiş olanları ben çok şekerli geldiği için içemedim. O dönem deli gibi tatlı tüketmeme rağmen bunlardan içmeye çalıştığımda gezim yanıyordu. Bu içecekler yerine normal marketlerde satılan Maltana diye bir marka var, bir kaç farklı aromalı hali satılıyor. Bence diğer markalara göre daha içilesi idi. Hem fiyat olarak da diğerlerinden çok daha uygum. Etki olarak ise bende tamamen aynıydı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<u>Et-Balık-Yumurta</u>: Doğum yaptığım günden beri hem vücudumun ihtiyaç duyduğu proteini almak hem de süt kalitesini arttırmak adına her sabah 1 adet yumurta yedim. Bu nedenle yumurta doğrudan süt arttırır mı bilmiyorum. Ancak doktorun bana verdiği bilgiye göre kalitesini arttırdığı bir gerçek. Gün içerisinde et özellikle de balık yediğimde hissedilir biçimde sütümün arttığını farkettim. </div>
<div style="text-align: justify;">
<u><br /></u></div>
<div style="text-align: justify;">
<u>Yeşil Sebzeler: </u> Herkes söylüyor, bol bol yemenin hiç zararı olmayacak besin grubu. Bol bol salata ile en kötü ihtimalle sağlıklı beslenmiş olunacağından, denemekte yarar olan süt arttırıcı grup.</div>
<div style="text-align: justify;">
<u><br /></u></div>
<div style="text-align: justify;">
<u>Bulgur:</u> Yine bir çok insanın kesinlikle süt arttırıyor dediği yiyecek. Besin değeri olarak etkisi var mı bilmiyorum gerçekten. Ama ben de bol bol yedim. Su içmeyi sağladığı için bile süt arttırıyor olabilir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<u><br /></u></div>
<div style="text-align: justify;">
<u>Uyku:</u> İşte protein ile birlikte etkisi en çok görülen süt arttırıcı. Yeni anneyim nasıl uyuyacağım diyebilirsiniz. İnsan diyor biliyorum :) Evin işlerini boşverin, bırakın bir süre sizin için başkaları yapsın. Eşinizden destek isteyin; mesela haftasonları sabah bebeğinizi emzirdikten sonra 1-2 saat eşiniz baksın ve siz kesintisiz uyuyun. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<u>Bebeğinize yakın uyumak:</u> Uzmanlar tentene temas gibi aynı odada bulunmak ve uyumak için de süt arttırıcı etki yarattığını söylüyorlar. Sanırım vücudunuz bebeğinizin o mis gibi kokusunu aldıkça, daha çok onu beslemek istiyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<u>Duş Almak:</u> Sıcağa yakın ılık duş almak, süt kanallarınızı genişleteceğinden sütünüz artacaktır. Bu bilgiyi bana bir ebe vermişti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bunların yanı sıra, emzirme kampı yapabilirsiniz.Emzirme kampı ile ilgili detaylı bilgi için; <a href="https://bebekyapimbakimonarim.blogspot.com.tr/2013/02/tomrisin-emzirme-notlar-1-merhaba.html" target="_blank">Tomris'in emzirme notları</a>nı okuyabilirsiniz. Unutmayın bebeğiniz ne kadar çok emerse, sütünüz o kadar çok artacaktır. Bebeğiniz uzun süreli uyuyorsa bu arada pompa yardımı ile sütünüzü sağarak, vücudunuzda talep yaratabilirsiniz. Çünkü göğüsleriniz dolu olduğunda vücut üretim yapmıyor. </div>
<u><br /></u>
<br />
<br />limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-48366886361533622712016-11-06T00:02:00.002+03:002016-11-06T00:04:37.466+03:00Emzirme-Anne Sutu<div style="text-align: justify;">
Dünya Saglik Örgütü, Saglik Bakanlığı ve Unicef bir bebeğin ilk 6ay yalnızca anne sütü alması gerektiğini ve 2 yasa kadar anne sütüne devam etmesi gerektiğini söylüyor. Ne yazık ki benim de yaşadığım gibi ülkemizde bebek dostu hastanelerde dahi bebek doğduğunda sarılık ihtimaline karşı mama verilmesini öneriyorlar. Sonrasında ise sutun artana kadar mama vermelisin, bebeğin yeterince gelişemez söylemleri ile süreç devam ediyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Unicef'in verilerine göre Türkiye'deki ilk 6 ayda yalnizca anne sütü ile beslenme oranı yalnıza %1.3. Ben bu rakamı gördüğümde gözlerime inanamadım. Doğal olarak bedenimizden gelen, besleyiciliği bir bebek için dünyadaki herşeyden daha yüksek olan bu besinden bebeklerimizin faydalanamıyor oluşunu anlayamıyorum. Ne yazık ki mama/formül süt çok büyük bir sektör. (Buradaki ne yazık ki aslında daha çok etik dışı sürdürülen eylemler ve buna bağlı anne sütünden mahrum kalan bebekler icin söylediğim bir söz. Yoksa gerçekten sütü olmayan ve bebeğini en iyi şekilde beslemeye çalışan bir annenin ulaşabileceği en iyi kaynak formül süttür. Ve sektör ne kadar geniş ise bence kaliteye ulaşabilmek de daha kolay olacaktır.) Bazı anneler yanlış yönlendirmeler sonucu mamaya yöneliyorlar. Mama kullanımının sütü olan bir anne için en kötü yanı gün geçtikçe sütü azaltacak olmasıdır. Anne sütü ile her 2 saatte bir emmek isteyen bebek mama ile beslendiğinde 3-4saatte bir acıkmaya başlıyor. Böyle olduğunda ise arz talep dengesi ile üretim yapan vücut, daha az süte ihtiyaç olduğu için daha az üretmeye başlıyor. Vücudunuzu butik üretim yapan bir işletme olarak düşünün. Bu işletme 3adet ürüne istendiği zaman yalnızca 3 adet üretim yapabiliyor. Alıcı siparişi 3 olarak verip 4 adet ürün istediğinde, eksik kalan kısmı ne yazık ki seri üretim yapılan bir işletmeden almak durumunda kalıyor. İşte bu nedenle Yen'i doğan bir bebek her talep ettiğinde emzirin, her ağlamaya başladığında memenizde bulsun kendini. Hem karnı hem ruhu doysun minik meleğinizin. Sizin kokunuzla buluşsun her fırsatta. Bebeğiniz size ne kadar yakın olursa vücudunuz o kadar çok süt üretir. Yeni doğum yapılan günlerde insan fırsat bulamasa da, ilerleyen aylarda hala sütünüz azmış gibi geliyorsa bebeğiniz uyuduğu zamanlarda da pompa izle sütünüzü sağın. Hiç bir pompa bebeğiniz kadar süt çekemeden ve o talebi yaralamasa da. Vücudunuz mevcut ürün satıldığı için yenisini üretmeye çalışacaktır. Bazı anneler sütünün yetmediğine inandığı için mama vermekteyken, ne yazık ki bazı anneler(gördüklerim duyduklarım olduğu için gayet rahat yazabiliyorum) gecelerin bebeğim daha uzun uyusun da ben de rahat rahat uyuşabileyim düşüncesi ile bunu yapmaktalar. Evet belki bu eleştiri bana düşmez ama siz bir bireyi dünyaya getirmeye karar verdiniz ve bunu gerçekleştirdiniz. O sizin en kıymetliniz, ama onun için daha sağlıklısı yerine kendiniz için daha rahatını seçiyorsunuz. O minik melek bunu hakediyor mu? Bu kadar zor ise var olan sütünüzü ona vermek, keşke onu dünyaya getirmeden önce biraz daha düşünseydiniz. Uyanma ve yorgunluk konusunda bir çok şey söyleyebilirim. 15aylık oğlum, 1 yaşına kadar her yarım saatte bir uyandı. Evet yoruldum hatta isyan ettiğim günler oldu ama bunu o seçmedi diye düşündüm. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlk 6 ay anne sütü alınamamasının bir diğer sebebi de erken ek gıdaya geçilmesidir. Buna farklı bir yazıda değinmem daha doğru olacaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ben bilirkişi değilim tabii ki, ama gebeliğimden bu yana okuduğum kaynaklar ve oğlum doğduğumdan beri yaşadığım deneyimler ile bunları yazıyorum. Herkes sütün yetmiyor derken, hayır sütüm var ve ben bu çocuğu 2 yaşına kadar emzireceğim diye direttim. Evet mama vermek zorunda kaldım(baskılar dolayısıyla, acemi bir anneyken sesiniz yeterince çıkarmayabiliyor) ama her geçen gün oranı azaltmaya istediğinde emzirdiğiniz bebeğiniz hala ağlıyorsa bu illa ki aç demek değil, farklı sorunlarda olabilir, örneğin kolik. Ama emmek herşeye iyi gelir, buna inanın, kendinize, sütünüzün bol bol geleceğine inanın. Bunu her defasında yazıyorum, çünkü insan duymak istiyor. Ben anne sütü diye direnirken, bebek ziyaretine gelip konu ile ilgili yorum yapan herkes, herşey aklımda. Yanıma gelip "aaa bu sütçüde de hiç hayır yok, şuna bak." Diyen olduğunda ne kadar da üzülmüştüm. Oysa kim bilebilir ki benim ne kadar çabaladığımı ya da bu cümleden sonra içime akıttığım gözyaşını. Çok az güzel ya da bana güzel gelen sözden ise en unutamadığım; emzirirken yanıma gelen bir tanıdığım "sık sık yutkunuyor bak ne güzel sütün bol geliyor demek ki" demişti. Bol geliyordu değil mi? Boş boş emmiyordu bebeğim, bu cümle umuttu, güzellikti. Bu sözü söyleyen kişiyi gördüğümde teşekkür edeceğim. Uzun lafın kısası aslında şu; bugün dönüp baktığımda genellikle olumsuz yaklaşan bir toplumuz, herkes eleştirmeye, mana bulmaya çok hazır. Sütün gelmiyor, mama ver. Yorulma mama ver diyen çok olacaktır. Ama siz bakın bebeğiniz yutkunuyor mu? Bugün yutkunmadıysa bile inanın yarın yutkunacaktır. Siz emzirmek isteyin duymak istediğiniz tüm güzel sözler için bana başvurun :) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu kadar emzirin dedikten sonra neymiş bu anne sütü, öncelikle en doğal besindir. Temiz, mikropsuz, ulaşılması kolaydır. Dağın başında mahsur kalsanız, bebeğiniz aç kalmaz, ideal sıcaklıktaki sütü hazırdır. Bebeğinizin bağışıklık sistemini güçlendirir. Sıvı ihtiyacını tamamen karşılar, su ihtiyacı kalmaz. Bebeğinizin daha zeki olmasını sağlar. (Ben değil unicef diyor.)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çok uzattım ama bunu da atlamayalım. Hani diyor ya mama firmaları en az 500ml anne sütü diye. Boşverin rakamları, bu kadar standart ölçüler olmaydı hayatta hepimiz 2dilim ekmek yemeden doymazdık. Oysa ki birimiz hiç ekmek yemezken, diğerimiz 1, diğerimiz ise 3 dilim yiyerek doyabiliyor. Ayrıca hiç bir pompa bebeğinizi kadar güzel süt çıkaramaz sizden, o yüzden de gerçekte ne kadar sütümüz olduğunu tam olarak göremeyiz. Bırakın bebeğiniz sütünüzü alsın. Zaten gelişimsel durumu size farklı bir durum olursa söyleyecektir. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sütünüz bol olsun, sevgilerle :)</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-15768470507716380062016-11-03T15:00:00.000+03:002016-11-03T15:00:15.750+03:00Anne Sütü Mamaya Karşı<div style="text-align: justify;">
Batu 4350gr olarak dünyaya gözlerini açtı. Genel anesteziden dolayı ayılamadığım için ilk etapta mama vermek durumunda kaldık. Sonrasında emzirsem de hemşireler bebeğin iri olduğunu bu nedenle de daha kolay sarılık olabileceğini belirttiler. Sarılık ihtimaline karşı ise mama vermemiz gerekiyor dediler. O anın sersemliğiyle, bebeğime bir şey olacak korkusu ile her denilene evet diyebiliyorsunuz. Bu şekilde mama anne sütü döngüyle beslenerek hastaneden taburcu olduk. Eve geldiğimizde daha önce duyduklarım gibi gak dese emzir guk dese emzir kuralını uyguladım. Emzirmekten göğüslerim acısa da vazgeçmiyordum. Bir kaç gün sonra çocuk doktoruna gittik. Doktor, bebek iri olduğu için sütümün ilk etapta yetmediğini bebeğin çok kilo verdiğini günde 3 defa mama vermem gerektiğini söyledi. O zamanlar şimdiki kadar okumuş olmadığım için doktorun bu dediğini kabul ettim. Zaten 5 gün sonra tekrar kontrole gidecektik. Gün gelip yeniden doktorun kapısını çaldığımızda, bebeğimin çok kilo vermiş olduğunu, sütümün yetmediğini, zaten bir çok annenin sütünün ilk 1 ayın sonunda kesildiğini çok direnmemin anlamı olmadığını söyledi, bana. Tıbbi olarak hiç bir mantığı olmayan bu cümlelerin bir lohusanın üzerinde yarattığı durumu ancak başka bir lohusa anlayabilir. Kendisinin de çocuğu olduğunu söyleyen bu kadın doktorun neden bu kadar acımasız, ve anne sütü karşıtı olduğunu hala anlayabilmiş değilim. Doktorumuz yeni doğan bir bebek için 30cc mamanın da yetmeyebileceğini, çocuğum içmeye devam ediyorsa, 60 gerekirse 90 cc bile mama verebileceğimi söyledi. Eve geldiğimizde ben ne dersem diyeyim, susmayan bir bebek ve bu cümlelerin ardından sürekli mama vermemiz gerektiğini söyleyen bir sürü insan. Karşılarında ağladım mı bilmiyorum ama içime çok ağladım ben. Bir annenin çocuğuna yetememe hissi, gerçekten kötüydü. Zaten kısa bir süre önce de gerektiği gibi dünyaya getirememiştim onu. Üzerimdeki baskılar devam eder ve ben direnmeye çalışırken, eşime bebeği alıp sağlık ocağına gidelim dedim. Orada hala gördükçe içim ısınan ebemizin yanına gittik. Ona durumu ayrıntılarıyla anlattım. Bana sadece şunu söyledi sakın o kadar mama verme. Yapacağın tek şey gerekirse 24 saat çocuğunu emzireceksin, sütün öyle artar, zaten bebeğin kilosu belli bir oranda azalacak, üzülmeni gerektiren hiç bir şey yok. Bunu eşim de duyduğundan evde üzerimdeki baskı azalmıştı. Aynı dönemde sütüm nasıl artar diye araştırmadığım hiç birşey kalmadı. Malt içecekleri gidiyor, protein ağırlıklı yiyecekler geliyor, bol su, bitki çayları, süt arttırıcı çaylar, yeşillikler, bol uyku.... Bir yandan günde bir defa da olsa mama vermeye devam ediyoruz. Günler geçti biz yeni bir çocuk doktoru bulduk ve ona gittik. Doktor bebeğn kilosuna baktı ve siz neyle besliyorsunuz bu çocuğu dedi. Durumu, olanları anlattım. Bebeğim kilo veriyor derken, alması gerekenden çok daha fazla kilo almıştı. Doktorumuz, sütün yetmiyor diyen herkese kulaklarını tıka, gayette güzel sütün var, bundan sonra mama yok dedi. Bu cümleyi duydum ya dünyalar benim oldu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Eğer nasıl artar sütüm diyen bir anne okuyorsa bu yazıyı, emin ol artar. Yeter ki inan kendine, göğüslerin yara da olsa emzir, silikon uçlar acıyı epey azaltıyor. Bebek yapım bakım onarım sitesinde Tomris'in Emzirme notlarını oku. Ve yine emzir hep emzir. Mama bir kısır döngü, verdikçe sütün azalır, çünkü bebek daha geç acıkır, daha az emmeye başlar. Ben sütün kesilecek denilen bir anne olarak, bebeğimi emzirirken bir o kadar da süt sağıp saklayabildim. Emin ol sen de yapabilirsin,Olmuyorsa da emin ol dünyanın sonu değil. O yine senin en kıymetlin ve sen elinden gelenin en iyisini her zaman yapacaksın. </div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-41668426963058533712016-11-02T14:00:00.000+03:002016-11-02T14:00:47.998+03:00Doğum HikayemDoğum: Beklenen An<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hamileyken en önemli olan şey kendi kafana uyan doktoru bulmak olsa gerek. Yaşamalara doyulmayan, heyecandan geceleri uyku tutmayan hamilelik döneminde bence en önemli şey kapısından çıktığınızda kafanızın rahat olduğu doktoru bulabilmek. Size istediğiniz doğum yöntemini uygulayacağına inandığınız, gecenin bir saati de olsa bir sıkıntı yaşadığınızda anında ulaşabildiğiniz, sizi rahatlatabilen doktoru bulabilmek önemli. Ben normal doğum yapmayı çok istiyordum, gebelik sürecimde 2 farklı doktora gittim. İlk doktor deneyimim gebeliğimin en başında oldukça moral bozucu bir deneyimdi. Sonrasında internette normal doğumu destekleyen doktorları araştırmaya çalıştım, ve doktoruma karar verdim. Gebelik sürecimi gayet şanslı geçirdim diyebilirim. Bir çok kadının hamilelikte yaşadığı olumsuzluklarla karşılaşmadım. Sanırım 35. Haftamda doktora gittiğimde beni şaşkınlıkla izlemişti. Rahatlıkla kendi başıma çok rahat hareket edebiliyor, sedyeye tek başıma yatıp kalkabiliyordum. Bu vücudumun bana sağladığı avantajdı, bunu özellikle yapmamıştım. Hamilelik boyunca 16 kilo aldım. Günler hızla geçiyor gebeliğin 2. yarısında bence. Ben de günleri hızla geçirdim ve 40. haftaya ulaştım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
40. haftaya vardık varmasına ancak bende doğum yapmaya ilişkin hiç bir belirti yoktu. Doktora kontrole gittiğimde bana "sende hiç doğum yapacak kadın yürüyüşü yok" dediğinde ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Bebeğin ağırlığı yüksek olduğu için bana çok fazla bekleyemeyeceğimizi 3 gün sonra tekrar gelmemi söyledi. Bu süreçte doğumu başlatır diye internette yazan hemen herşeyi denemeye çalıştığımı söyleyebilirim. Her gün avuç avuç hurma yiyordum. Evi temizliyor, yürüyüş yapıyor, duvara dayanarak çömelip kalkıyordum, bol bol da dua ediyordum. Ama randevu günü geldiğinde ben de hala bir değişiklik yoktu. Gittiğimizde doktorum ertesi gün gelmemi istedi, son bir kez daha rica ettim bekleyelim diye ve 40+6 da randevu verdi, o zamana kadar bir gelişme olmazsa suni sancı deneyecektik. Beklenen gün geldiğinde hala bende hiç bir değişiklik yoktu. Belli ki oğlum daha gelmek istemiyordu, hayatından oldukça mutluydu içeride. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Doğumdan önceki gece bir çok kişi beni arayarak suni sancı denememim gereksiz olduğunu, inanılmaz bir acı çekeceğimi ve büyük ihtimalle işe yaramayacağını, vazgeçip doğrudan sezeryana girmemin daha iyi olduğunu söylediler. Ama kim ne derse desin benim normal doğum ihtimalini denemeden bırakmaya hiç niyetim yoktu. İnternette baktığınızda ya da çevrenizde deneyen insanlara sorduğunuzda suni sancı ile ilgili herkesten olumsuz cümleler duyuyorsunuz. En klişe cümle de "dayanılamayacak bir ağrı". Sabah 9'dan öğleden sonra 4'e kadar sancı almış ve o sırada dolaşabileceğim aklıma gelmediği için tüm sancıyı yatarak yaşamış bir insan olarak rahatlıkla diyebilirim ki, belki de gerçekten çok istediğim için, o sancı anlattıkları kadar kötü değil. Tabii ki insanın canı yanıyor, kasılmalar sırasında karnınız çatlayıverecekmiş gibi geliyor, ama geçiyor. Ben hep şunu düşündüm normal doğum yapabilme şansım olsa hiç mi canım yanmayacaktı. Sonuç olarak bu sancıyı yaşadım ve açılmam 9cm oldu. Öncelikle odada suyumu patlattılar, ardından da doğumhaneye doğru yola çıktık. Evet artık 15dk. kalmıştı kafamda. Biraz ıkınacaktım ve Batu kollarıma gelecekti. Ancak doğumhaneye indiğimizde ben ne kadar ıkınsam da oğlum kıpırdamadı yerinden. Ebeler ayağa kalkıp çömelip kalkmamı istediler, bu sayede bebek daha rahat hareket edecekti. ayağa kalktığımda hala suyum geliyordu, 41. haftada bu kadar suyum olmasına ebeler çok şaşırmıştı, dediklerini yapmaya başladım, ama işte bu gerçekten çok zor ve çok can yakıcı idi. Tüm gün sancı ile kasılan kocaman cüssem hareket etmekte gerçekten çok zorlanıyordu. Ağrıdan bilincimin tam açık olmadığını düşündüğüm anlara gelmiştim. Artık hareket edemeyeceğimi söyledim beni tekrar koltuğa oturttular. Yeniden ıkınmaya başladım, ama hiç bir değişiklik yoktu. Bu sırada doktorum da yanıma geldi. Onunla da bir süre denedikten sonra, bana bebeğin ilerlemediğini yukarıdan bastırarak da bana ya da bebeğe zarar verebileceklerini, bu tip yöntemler kullanmak istemediğini, benim de rızam varsa sezeryana geçmemiz gerektiğini söyledi. Herşeyi denediken sonra artık yapabilecek bir şey kalmamıştı. Arada eşimden onay alın dediğimi hatırlıyorum ama o kısımlar artık cidden net değil. Aklımdan geçen tek şey artık bu sancıların bir an önce durması. doktorum epidural için artık geç kalındığını, spinal ya da genel anestezi tercih edebileciğimi söyledi. Tek dediğim hangisi daha çabuk etki edecekse, benim dayanacak gücüm kalmamıştı artık. Bu cümlemin üzerine genel anesteziye alındım. Şimdi ki aklım olsa, biraz daha dayanıp spinali tercih ederek, bebeğimi hemen algılayarak görebilmek olurdu. Anesteziden çıktığımda, bebeğimi çoktan odaya çıkarmışlardı. Yukarı çıktığımda, bebeğimi gördüm ama ne kadar algıladım, o kısım biraz muallaktı. Saatler sonra da olsa bebeğimi emzirebildim. :)</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-18111251098405515382016-11-01T23:49:00.000+03:002016-11-02T00:58:14.204+03:00Hamilelik Heyecanı<div style="text-align: justify;">
Hamile kaldığım andan itibaren ne nasıl olacak, nasıl beslenmeliyim, neler okumalı, neler almalıyım gibi yüzlerce soru kafamda uçuşmaya başlamıştı. Alışveriş konusunda internette dolaşan binlerce liste var. Bunlardan bazıları birçok gereksiz(bunların gereksizliğini insan bebek doğduktan sonra fark ediyor.) olduğunu fark ediyor. İnsan zaten zıbınlar, tulumlar, minicik patikler arasında güzel bir meltemde savrulurcasına uçuyor. </div>
<div style="text-align: justify;">
Ben ilk olarak bebek bakımı ve oynanabilecek oyunlarla ilgili kitaplar almayı tercih etmiştim. Piyasada mevcut bir çok kitap var. Bir kaç kitaba göz gezdirdikten sonra Gökhan Mamur'un 40'ı Uçana Kadar isimli kitabını alıp okudum. Gerçekten de doğum sonrası beni rahatlatan bilgiler vardı içinde, hatta doğum sonrası da ihtiyaç duydukça açıp tekrar okuduğum bölümler oldu. Lohusalık zor zanaat bu nedenle o dönemde açıp bakabileceğiniz kaynaklar olması bana göre oldukça rahatlatıcı. Oyunlar konusunda aldığım kitaplara gelince, bence boşa yatırım oldular. Çünkü içerikteki oyunların hepsi doğaçlama olarak benim de düşünebileceğim şeyler içermekteydi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tabii ki o dönemde bu kadar sakin değildim. Neyi nasıl almalıyım, bebeğim için en sağlıklısı nedir arayışlarına girmiştim. Hepsi çok güzel zamanlardı. Herşeye bol bol vakit ayrılabilen ve hatta bolca uyuyabildiğim zamanlardı. Bazen o günleri özlesem de minicik bir gülümseme herşeyi siliveriyor. :)</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-19281141877660491682013-07-11T13:14:00.001+03:002013-07-11T13:14:55.691+03:00Çilek Reçeli Denemece<div style="text-align: justify;">
Evde olduğum zamanlarda soluğu mutfakta almaya başladım. Yeni şeyler denemek, dışarıdan alınanlardan daha doğal şeyler yemek yeni hobim denebilir. </div>
<div style="text-align: justify;">
Bu denemeler sırasında haydi bi cesaret reçel yapmaya giriştim. Daha önce reçel yapılırken mutfakta bile durmayan ben böyle bir işe girişince ön araştırma şart oldu, anne, kayınvalide, internet üçlüsü her zaman vazgeçilmezdir. =) </div>
<br />
Öncelikle çileklerimizi 35723792889 kere yıkayıp iyice temizliyoruz. Ardından yayvan bir tencereye koyup üzerien 1'e 1 oranında şeker ekliyoruz. 1 gün kadar böylece bekletiyoruz ki şeker erisin ve çilek iyice suyunu salsın. Sonra aşağıda gördüğünüz gibi bir hal alıyor çilekler.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4TGI7-exMyqJTsJMtmSvXuJi8vFL-kRCTIv1OsHp73yQVB-G9AOvQ9sWIOvDSEsTqzpg2ELzNbttWzF4-r8oRGza3t6m8-d2XIYgxelV-BiOuJWbNyvpBaUPasLrXh58uuoO_v9c-e01X/s1600/2013-07-01+20.15.54.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4TGI7-exMyqJTsJMtmSvXuJi8vFL-kRCTIv1OsHp73yQVB-G9AOvQ9sWIOvDSEsTqzpg2ELzNbttWzF4-r8oRGza3t6m8-d2XIYgxelV-BiOuJWbNyvpBaUPasLrXh58uuoO_v9c-e01X/s1600/2013-07-01+20.15.54.jpg" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
Sonra ocağa alıp kaynatmaya başlıyoruz. Bu noktada kayınvalidemin mucizevi tavsiyesini uyguluyoruz ve işimiz çok kolaylaşıyor. Tencerenin ağız kısmına tereyağ sürüyoruz. Bu sayede reçel taşmıyor ayrıca çok daha az köpük oluşuyor. İlk başta böyle bir şey olacağına inanmamıştım ama başında durup bekledim reçel yağın olduğu kısma kadar kabarıp orada kaldı. Pişerken üzerinde oluşan köpükleri de bir kaşık yardımıyla alıp atıyoruz. Ve ocaktan almamıza yakında yarım limon suyunu ekliyoruz. Limon suyu tam olarak neden ekleniyor anlayabilmiş değildim ama daha sonra yaptığım vişne konsantresi için tarif ararken renk salması ve suyun daha güzel renkli olması için eklendiği belirtilmiş. ( tarifi ve başka içecek tariflerini de bu sıcak günlerde paylaşmazsam olmaz tabii =) )</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Asıl sorun ise reçelin kıvamını nasıl tutturacağımız... Bu noktada ise internet araştırmalarım mükemmel noktayı bulmama yardımcı oldu. kıvamı anlayabilmek için yanımıza bir porselen tabak alıyoruz ve kaşığımıza aldığımız reçeli yukarıdan damlatıyoruz. Reçel eğer dağılırsa bir süre daha pişmeye ihtiyacı var, dağılmıyor ise tam kıvamında demektir. Unutmayın ki reçel soğuduğunda daha da koyu bir kıvama sahip olacaktır. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRGJPXgO6bNI1nkXRFhlVLTrwsgGc18wXr4ybi03wzbwv0BDwyrtHMw_D76-S5IOubamQCqKRWlmCqPUc-hEnC7NYy3GGcD6IAukbtBzNw9Jhks2kqwUFWu8ZslsEPZSi3gWi6M_FELyPb/s1600/2013-07-01+22.24.59.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRGJPXgO6bNI1nkXRFhlVLTrwsgGc18wXr4ybi03wzbwv0BDwyrtHMw_D76-S5IOubamQCqKRWlmCqPUc-hEnC7NYy3GGcD6IAukbtBzNw9Jhks2kqwUFWu8ZslsEPZSi3gWi6M_FELyPb/s320/2013-07-01+22.24.59.jpg" width="240" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4fJNGL6iHdowIfAFBjARgXnu9-hn3EhQGr26nmeT4NznrdHK4CHYOUj-HGvz-uPNgGEgwp7ZKAfUOtFCDpoqiHWCjx0s79uO1-DO4zSvjc9x9e66OQ3HORgBQjQRA7FebrAQFxR0skX2i/s1600/2013-07-01+22.25.23.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4fJNGL6iHdowIfAFBjARgXnu9-hn3EhQGr26nmeT4NznrdHK4CHYOUj-HGvz-uPNgGEgwp7ZKAfUOtFCDpoqiHWCjx0s79uO1-DO4zSvjc9x9e66OQ3HORgBQjQRA7FebrAQFxR0skX2i/s320/2013-07-01+22.25.23.jpg" width="240" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Sonuç olarak da böyle 2 kavanoz reçelimiz olmuş oldu. İnsanlık için küçük ama benim için büyük bir adımla kırmızı meyve hastalığımın sonucu reçele de böylece ulaşmış oldum. Eşim de çok beğenince ertesi hafta bir bu kadar daha reçel yaptım. Bu kış için yeterli stoğa ulaştık bence =)</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-25664435507696227922013-07-03T13:31:00.003+03:002013-07-03T13:31:50.312+03:00Bloglovin'<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLL7di1C7d5QVL9kKLc4g473JQ6bb5EToxIgs-c-k6Gs_kNNeifuyVkFEkwNXBrlBlui_kQN7jgYaJd5pu9W6sa3s7RiSQ1k6XRdg7cE2ddM7F1dU5E3WjOeyP1-DvK8zCtNRB143F1Pii/s320/Bloglovin+image+by+danny+roberts.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLL7di1C7d5QVL9kKLc4g473JQ6bb5EToxIgs-c-k6Gs_kNNeifuyVkFEkwNXBrlBlui_kQN7jgYaJd5pu9W6sa3s7RiSQ1k6XRdg7cE2ddM7F1dU5E3WjOeyP1-DvK8zCtNRB143F1Pii/s320/Bloglovin+image+by+danny+roberts.jpg" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Bloglovin üzerinden takip için <a href="http://www.blogger.com/%3Ca%20href=%22http://www.bloglovin.com/blog/5491897/?claim=v9y8yfx4zu2%22%3EFollow%20my%20blog%20with%20Bloglovin%3C/a%3E" target="_blank">tık tık</a> :)</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-48873170170677242152013-06-04T00:43:00.000+03:002013-06-04T00:43:54.219+03:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7nfFc-X0eM8GQsb9lgkJGjX58tMQM5lG1CeYxwz3FWPFKYzQd1xk1NUja6Ftvj1gCktSdMHrcfJRG3Udlx1RY1FkxHhOpAJvS0UdGRTwg7oHd-ZSKNrx4u7FRjPP-JYL3AgVOTZRF-dVm/s1600/direni%C5%9F.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7nfFc-X0eM8GQsb9lgkJGjX58tMQM5lG1CeYxwz3FWPFKYzQd1xk1NUja6Ftvj1gCktSdMHrcfJRG3Udlx1RY1FkxHhOpAJvS0UdGRTwg7oHd-ZSKNrx4u7FRjPP-JYL3AgVOTZRF-dVm/s320/direni%C5%9F.png" width="317" /></a></div>
<div>
<br /></div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-20811857928580604982013-06-02T13:45:00.001+03:002013-06-02T13:45:31.257+03:00#direngeziparkı<div style="text-align: justify;">
Bu yazı, belki bundan 5-10 yıl, belki de sadece 1 ay sonrasına yazılmıştır. </div>
<div style="text-align: justify;">
Ne yazık ki toplumsal hafızası olmayan bir milletiz bu nedenle ne zaman böyle bir direniş olduğunu hatırlamaya ihtiyacımız olacak bilmiyorum. Umarım olmaz, umarım günlerdir meydanlarda her türlü engellemeye, provakatif eyleme, devletin gazına karşı duranların emekleri, yürekleri boşuna gitmez.</div>
<div style="text-align: justify;">
#DirenGeziParkı</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://t1.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSNce26G9I4WsraDpyip1ssXxru5Am2nf8mmK24jNMhAuctV0_Y" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://t1.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSNce26G9I4WsraDpyip1ssXxru5Am2nf8mmK24jNMhAuctV0_Y" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Olay bir parktaki ağaçları korumaya çalışmaktı. Masumca bir parkta duran nöbet tutan insanlar vardı. Çadırlarını kurmuş kitap okuyan gençler, bir yandan bebeğini emziren anneler vardı. Bugünün ulusal medyasında yer bulamasalar da, onlar marjinal gruplar ya da terörist değillerdi. Onlar sen, ben, o, apartmandaki Ayşe teyze belki de mahalledeki bakkal amcaydı. Bizdik... Belki orada, o parkta değildik, ama bizdik işte. Sonra rantlar ortaya çıktı, kitaplar, ağaçlar yıkılmak istendi, gözleri yaşarsın, ciğerleri sıkışsın giderler diye düşünüldü. Bilemediler, onlar orada görüldüğü kadar değildi, hepimizin yüreği oradaydı ve her şehirde bir gezi parkı vardı, ağaçlar vardı fikirlerimizi, özgürlüğümüzü, geleceğimizi, geçmişimizi, anılarımızı simgeleyen... Onların canını yakmaya çalıştılar ama bilemediler yürekleri nasıl birleştirdiklerini... Onların canını yaktılar ama yandaki komşu teyzenin de canı yandı.... Herkes koşar adımlarla ulaşmaya çalıştı gezi parkına, çünkü orası hepimizindi, bilemediler ki olay yalnızca 3-5 ağaç değildi, yürekler vardı, umutlar, hayaller, hürriyet vardı... Birden onlarca kişi, yüzler, binler, milyon oldu. 1 milyon tane tek oldu... O zamana kadar fikri ideolojisi her neyse farketmedi, hepsi birliğin içinde eridi gitti. Kalabalık arttıkça toz bulutu arttı, gözler yandıkça gözyaşları tek yüreğe aktı. Farketmediniz ama silahlarınızla bizi bir yaptınız. İzmir, Ankara, İstanbul, Bursa, Antalya, Mersin, Eskişehir... daha nice şehir bir oldu, hepsi gezi parkı içindi. </div>
<div style="text-align: justify;">
Diren gezi parkı umutlarımız için, hayallerimiz, geleceğimiz için. Çocuklarımızın da şehrin içinde ağaç olabileceğini görebilmesi için, aşklarını hayallerini ağaçların altında yaşayabilmesi için. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://pbs.twimg.com/media/BLv4s0zCEAEpbTS.jpg:large" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="156" src="https://pbs.twimg.com/media/BLv4s0zCEAEpbTS.jpg:large" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bugün orada verilen mücadelenin içinde yer alamamak içimi yakıyor. Evet buradaki meydanda yerimi aldım ama orada eğer birilerinin canı hepimiz için yanıyorsa, hepimizin orada olması gerekir. Bu birlikteliğin de eğer cidden demokratik bir ülkede yaşıyorsak da medyada çarşaf çarşaf yayınlanması gerekirdi. Keşke o kadar patron tomanın önünde kollarını açmış, tek başına direnen bence bu direnişin de sembolü olan kadın kadar olmasa da (biliyoruz ki asla olamazlar) cesur olabilseler. </div>
<div style="text-align: justify;">
Sanki ne laf söylense boş, sadece boğazda düğüm, ancak yürekte yanan ateş var elimizde.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-78980189369787642972013-05-30T13:19:00.002+03:002013-05-30T13:19:40.545+03:00Roma'da Balayı Bol Gezmelidir =)<div style="text-align: justify;">
Artık yeni evli çift olmaktan çıkarken, yaz da gelmişken balayında nereleri gezmişiz bir hatırlayasım geldi. Düğün üzeri damat Antalya candır gidelim yayılalım, dinlenelim derken, gelin başının etini yer hayatın boyunca yat dinlen ben balayında gezmek istiyorum diye. Ve tabii ki kazanan gelin olur =) Bu zafere destek olan şeylerden biri tur mu yoksa münferitte gidilir mi yurtdışına hangisi daha uygundur vs diye düşünürken benim gaza gelmemi sağlayan <a href="http://www.gizliteras.com/2012/05/roma-gunlukleri-1.html" target="_blank">giz'li teras 'ın</a> Roma ile ilgili yazıları oldu. Ben okur araştırır gezerim, uygun bir otelde buluruz işte dedim. Öyleydi böyleydi derken kendimizi tur satın almış bulduk. Vizesi pasaportu koşuşturması derken kendimizi Roma'da bulduk. </div>
<div style="text-align: justify;">
Dört gün boyunca Roma'yı tam manasıyla adım adım gezdik. Dönüşte ayaklarının altı su toplamış kociden işitilen iltifatlar paha biçilemezdi. =) En uygun ve güzel şekilde gezebilmek için kesinlikle önceden araştırma yapmak gerek diye düşünüp ben yeterli notlarla gittiğimi düşünüyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Roma anılarına geçmeden önce ön hazırlık ne, nerede, ne zaman, nasıldan bahsetmek gerek bence. Bizim gibi kısıtlı bütçe ile gidenler için faydası olacaktır diye düşünüyorum. Öncelikle Roma'da görülmesi gereken yerlerden bahsetmek gerek ki buna göre kısıtlı zamanda nasıl gezilir giriş ücretleri ile nasıl mücadele edilir görebilelim =) </div>
<div style="text-align: justify;">
<ul>
<li><u>Vatikan </u>: St. Peter Basalicası ve Vatikan Müzesi olarak iki bölümden bahsedebiliriz. Basalica ücretsiz olarak gezilebiliyor. Zamanında Papa buranın güzelliğini herkesin görmesi Hıristiyanlığı tanıması, beğenmesi ve sevmesi için buranın ücretsiz olarak herkes tarafından gezilebilmesini istemiş. Bence çok da iyi etmiş çünkü gerçekten çok güzel bir yer. Ancak müzeye geldiğinizde durum biraz değişiyor. Tam bilet ücreti 16euro ancak bizim gibi şanslıysanız ve ayın son Pazar gününü Roma'da geçiriyorsanız, öğlene kadar Vatikan Müzesine ücretsiz olarak girebiliyorsunuz. Ancak bu noktada beklemeniz gereken yaklaşık 1 saat süren kuyruğu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu alternatiflerin yanı sıra Roma Pass adlı kart tercih edilebilir. İçeriğine göre fiyatı değişiklik gösteriyor. Ama genel içerik olarak 3 gün ücretsiz ulaşım ve 2 müzeye ücretsiz giriş ayrıca Colosseum'a sıra beklemeden girme avantajı sağlıyor. Vatikan'da bence herkesin kesinlikle ve kesinlikle göremsi gereken yer Sistina Şapel'i. Michelangelo, Rafaello, Caravaggio ve Canova'nın eserlerinin bulşunduğu alandan insanın çıkası gelmiyor kesinlikle.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiir9fL4feRLdAKhKBCpqj5yC8yuvO1MYrJb1xSzohmA01RVrJNqTNxVpooKpdvXF5lyfPPRf1J9zt4cXvp4uGIMSxVeiCeYi1ESNxN8QcSTpl2xJ7-w4vRT27hfBdfV-xzgvyBADhlsFvm/s1600/100_3972.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiir9fL4feRLdAKhKBCpqj5yC8yuvO1MYrJb1xSzohmA01RVrJNqTNxVpooKpdvXF5lyfPPRf1J9zt4cXvp4uGIMSxVeiCeYi1ESNxN8QcSTpl2xJ7-w4vRT27hfBdfV-xzgvyBADhlsFvm/s320/100_3972.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7HxsSYWYDmfuhQuODcnW3kDwnM6UEX_C-ejakQWp0giWXIsKvULOaPFWUIG-dWOXABSZNnLC-ubsFkpLt7f1yY88rxjxM41CEsDb6ljEP1sRb6TX-fdYJdUt92jfkzpT4boahfHy0s8Ky/s1600/100_4319.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7HxsSYWYDmfuhQuODcnW3kDwnM6UEX_C-ejakQWp0giWXIsKvULOaPFWUIG-dWOXABSZNnLC-ubsFkpLt7f1yY88rxjxM41CEsDb6ljEP1sRb6TX-fdYJdUt92jfkzpT4boahfHy0s8Ky/s320/100_4319.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVD0fEgqlP3QyMxzUdqnJQiwo8gH53EBNlr55eIBIj5vS6oTd_i6uei6ngY4_LMIbWGOm1uC4bLSrOaEuiDikdqXOrdSwiGJzf4PPkPlvI2iyHz5aDAyl3-U8s9y2Pd8Drtns4JYTlUG_9/s1600/100_3922.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVD0fEgqlP3QyMxzUdqnJQiwo8gH53EBNlr55eIBIj5vS6oTd_i6uei6ngY4_LMIbWGOm1uC4bLSrOaEuiDikdqXOrdSwiGJzf4PPkPlvI2iyHz5aDAyl3-U8s9y2Pd8Drtns4JYTlUG_9/s320/100_3922.JPG" width="320" /></a></div>
</li>
<li><u>Colosseum (Kolezyum):</u> Eğer bizim gibi RomaPass almadıysanız işte en çok burada üzüleceksiniz, çünkü siz ortalama 1 saat sıra beklerken kartı olanlar sıra beklemeden içeri girecekler. Normal giriş için kişi başı 7.50 Euro ücret ödeniyor. Burada aldığınız bilet ile yan tarafta bulunan Palatino'ya da girebiliyorsunuz.Biz Colesseum'la ilgili çok fazla okuma yapmamıştık bu nedenle de pişmanlık duydum diyebilirim. M.S. 72-80 yıllarında köle ve mahkumlar için tarafından inşa edilen 4 kademeli anfteatr 50.000 kişi izleyici alabilecek kapasitede. O dönemden bu döneme gelmesini bir yana bırakın, hala insan şaşkınlıkla inceliyor etrafı.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-jps3X5ftJWOwcKa2ZzxqCI00gPeQLhNCdmhvo-mMsqRHIiXlete1WV7Wjz7SOYNZQ1A0l41TGZyit7AV8RsRUxadtWyLk23x4QUHnLspQsC7hyUUGvrbdPjpebj3UctVt2oiL0f369NS/s1600/100_4090.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-jps3X5ftJWOwcKa2ZzxqCI00gPeQLhNCdmhvo-mMsqRHIiXlete1WV7Wjz7SOYNZQ1A0l41TGZyit7AV8RsRUxadtWyLk23x4QUHnLspQsC7hyUUGvrbdPjpebj3UctVt2oiL0f369NS/s320/100_4090.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSu4qD6H3EJFaRDP87S_3z4DthRYVatIUSwdAGJZ3pGkauvizCR-9PGZpOss7AdZsYF5PE0JxYC2YM0aYLmR_aLhLY32lvsn37rVZZOgmYVp-4nGJG9kyf16h1V7t5RY-zzGcHDgFKXxV0/s1600/100_4106.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSu4qD6H3EJFaRDP87S_3z4DthRYVatIUSwdAGJZ3pGkauvizCR-9PGZpOss7AdZsYF5PE0JxYC2YM0aYLmR_aLhLY32lvsn37rVZZOgmYVp-4nGJG9kyf16h1V7t5RY-zzGcHDgFKXxV0/s320/100_4106.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh30rAVyjYkUUCL-C2__TkKqlOdM7qjYJ7fjKJIIJZmGkddDRs2tjTxnYOkFionxLL6x1JIPLoyIrg5F0AFARobicSr_0aMCf2G5jV2t-yGLaugn2QIPAI0HDqd1psxTsAv2-xzCVZGV49A/s1600/100_4130.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh30rAVyjYkUUCL-C2__TkKqlOdM7qjYJ7fjKJIIJZmGkddDRs2tjTxnYOkFionxLL6x1JIPLoyIrg5F0AFARobicSr_0aMCf2G5jV2t-yGLaugn2QIPAI0HDqd1psxTsAv2-xzCVZGV49A/s320/100_4130.JPG" width="320" /></a></div>
</li>
<li><u>Piazza Di Spagna (İspanyol Merdivenleri):</u> Bizim Roma'da en çok vakit geçirdiğimiz yerdi diyebilirim. etrafında şehrin en pahalı alış veriş merkezi olan bölgedir. Karşınızda Dior ve Channel afişlerine bakıp iç geçirirken oradaki kalabalığa uyup içkinizi yudumlayabilirsiniz.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM8v9nuen9WPRA_ADEhPjyhv6XvVjImuyLWjPcHy1OW6ccekRAllmh1JJQbmShstkUlFHiv3oE_xEbLDaYemEIlEHra5FuybSdUatlifjlu6e0knkhafunHgIsEd-cJssghvGi_T0ess43/s1600/100_4023.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM8v9nuen9WPRA_ADEhPjyhv6XvVjImuyLWjPcHy1OW6ccekRAllmh1JJQbmShstkUlFHiv3oE_xEbLDaYemEIlEHra5FuybSdUatlifjlu6e0knkhafunHgIsEd-cJssghvGi_T0ess43/s320/100_4023.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_NdBokbvFVwkSgiPvAOL6_T2_js1O5kPVUzPK7o90lAeBmyL6JDBoSNHfCIukoB0fPPrWNVG54vzlnRo1frYN3wAf3Q-_t5yQZ-EBDzFbkMjtKzMbc79ygg1NMySpLfeEZ8EJ4GDHpY73/s1600/100_4474.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_NdBokbvFVwkSgiPvAOL6_T2_js1O5kPVUzPK7o90lAeBmyL6JDBoSNHfCIukoB0fPPrWNVG54vzlnRo1frYN3wAf3Q-_t5yQZ-EBDzFbkMjtKzMbc79ygg1NMySpLfeEZ8EJ4GDHpY73/s320/100_4474.JPG" width="320" /></a></div>
</li>
<li><u>Fontana Di Trevi (Aşk Çeşmesi):</u> 18. yy'da yapılmış olan çeşmedir. İnanışa göre sağ elinizle sol omuzunuzun üzerinden çeşmeye bozuk para attığınızda şehri tekrar ziyaret ediyormuşsunuz. (keşke gerçek olsa =) ) Atılan bu paralar akşamları belediyece toplanarak ihtiyacı olanlar için harcanıyormuş. Bu durumda bizim gibi cebindeki Türk Lirasını kullananlardan çok hoşlanmamış olabilirler =) Sanırım şehirde beni en çok şaşırytan beklediğimden farklı olan yer burasıydı. O kadar küçük bir meydanın her yerde çok genişmiş gibi gösterilmesi değişik geldi. <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4E77qrLg8SlscCW1l9G7WxkNHhRhkTxbRUtX9y0CG9Pinzr_cQgyxuNAOhs5r0XMdgwi7lOvcD05FBvk6rzPJHc_Fv8mqIYVO5e0vVI29x5MgUDYlsIh3Oftf5XJizXZYDGTtBJhSArn_/s1600/100_4018.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4E77qrLg8SlscCW1l9G7WxkNHhRhkTxbRUtX9y0CG9Pinzr_cQgyxuNAOhs5r0XMdgwi7lOvcD05FBvk6rzPJHc_Fv8mqIYVO5e0vVI29x5MgUDYlsIh3Oftf5XJizXZYDGTtBJhSArn_/s320/100_4018.JPG" width="320" /></a></div>
</li>
<li><u>Trastevere:</u> Roma'nın geleneksel işçi mahallesinin yaşadığı mahalledir. Santa Maria meydanından etrfaa paket taşlı bir çok sokak açılan mahalle bence çok hoştu. Vatikandan yürüyerek oraya varınca çok lezzetli ve inanılmaz ucuz(şehir merkeziyle kıyaslarsanız 5te 1 fiyatına filan) pizza yedik. Yanında içtiğimiz ev yapımı şarabın tadı da unutulmazlar arasında diyebilirim. </li>
<li><u>Castel Sant'Angelo:</u> Tiber nehrinin kıyısındaki kale, Türkler tarafından Cem Sulatının esir alındığı kale olarak biliniyor. Bernini ve öğrencilerinin eserlerindendir. (şehirde Bernini'nin bir çok eserini inceleyip, adam neler yapmış diyebiliyorsunuz)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXjdvzDgS4FMtcpxPPH54HKHGW5vHnuc_Nf2Q97FUzOD0iKr8aghZnpGbGQgUc9mSH7eeMY0_9OyJ442Oh45_5iceaBW267aJRc4qgpMPYvfzLpNPl3fD8q8_Z0CyZJyJK9Oh1fQUklWi_/s1600/100_4424.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXjdvzDgS4FMtcpxPPH54HKHGW5vHnuc_Nf2Q97FUzOD0iKr8aghZnpGbGQgUc9mSH7eeMY0_9OyJ442Oh45_5iceaBW267aJRc4qgpMPYvfzLpNPl3fD8q8_Z0CyZJyJK9Oh1fQUklWi_/s320/100_4424.JPG" width="320" /></a></div>
Kalenin fotografını bulamasam da oradan çektiğim manzara fotograflarını buldum =)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUvBT8FzYhK88yGzopusSshSELAKMSpY61sdAI_s7Akrym-YMXTnE7mehDdvJRKQCCholQ9pwvaUt7vLgffydN3l_sNIQzJeFDXyDVbhTFBl_ZZ0h_VPZhmZxdb8tZkqG7jBjDxKDiTh60/s1600/100_4426.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUvBT8FzYhK88yGzopusSshSELAKMSpY61sdAI_s7Akrym-YMXTnE7mehDdvJRKQCCholQ9pwvaUt7vLgffydN3l_sNIQzJeFDXyDVbhTFBl_ZZ0h_VPZhmZxdb8tZkqG7jBjDxKDiTh60/s320/100_4426.JPG" width="320" /></a></div>
</li>
<li>Bunların yanında; Piazza Venezia(Venedik Meydanı), Piazza Navona (Navona Meydanı), Piazza Nuovo, Piazza Del Popolo (halk Meydanı), Pantheon da görülmesi gereken yerlerden. <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9_xpNX0B7AfdfnREaEmGiFatxawCqUX6ZDNn_vccI8hBpC9a8ZG1C4_dx7IsA4lkLpyKfWv80hzVPfOTgwVfaHtBeaNbpsRRmlvOeDj7MHKA0csDGlw4ZLRP8rw2aDGbIUpxu-ganz-YA/s1600/100_4063.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9_xpNX0B7AfdfnREaEmGiFatxawCqUX6ZDNn_vccI8hBpC9a8ZG1C4_dx7IsA4lkLpyKfWv80hzVPfOTgwVfaHtBeaNbpsRRmlvOeDj7MHKA0csDGlw4ZLRP8rw2aDGbIUpxu-ganz-YA/s320/100_4063.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyVLaJsBYEstaW0AC_vUVPD4IO8eLp3lFMMCl09xrTqO6Q5JmxU1eBEIjWKRSH4q3qGZBax_sYjcQ-dng2QqW4dVQQCbwUBPMyd3xKLMZsDGB_9yTrmKXEvk0PaBPRwTzHhVs6SJ6ho6Qo/s1600/100_4113.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyVLaJsBYEstaW0AC_vUVPD4IO8eLp3lFMMCl09xrTqO6Q5JmxU1eBEIjWKRSH4q3qGZBax_sYjcQ-dng2QqW4dVQQCbwUBPMyd3xKLMZsDGB_9yTrmKXEvk0PaBPRwTzHhVs6SJ6ho6Qo/s320/100_4113.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgopCVTtV4lmna1dSXdj27DUmWwi-Q6ehp5SACycDMxdNL3lJuf2jiJdBVjwHKG2Niwh2TKFqVhtxGyA3XOXEpKHJ2URyGS_T_n6ZueLLRmkhcl0ncKwZl0ueNcIhn3fBmkt3gSdWAQQKn/s1600/100_4438.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgopCVTtV4lmna1dSXdj27DUmWwi-Q6ehp5SACycDMxdNL3lJuf2jiJdBVjwHKG2Niwh2TKFqVhtxGyA3XOXEpKHJ2URyGS_T_n6ZueLLRmkhcl0ncKwZl0ueNcIhn3fBmkt3gSdWAQQKn/s320/100_4438.JPG" width="320" /></a></div>
</li>
</ul>
<div>
Biz bir kaç şehir yerine tek şehre gidip, doyasıya gezmeyi tercih ettik ki, Roma cidden 4 günden kısa sürede fazla sıkışacak bir şehir. Çünkü her yanı tarih, her yanı güzel. Tabii hava durumu da önemli gezebilmek için. Biz Ekim'in ilk haftası gitmemize rağmen hava çok sıcaktı. Kısa şort, elbise, favori parçalarım oldu. Spor ayakkabı da tabii ki böyle bir gezide vazgeçilmez. Bir tek son günümüzde yağmur yağdı epey, o zaman uzun kollu bir hırkaya ihtiyaç duydum. Nem ve sıcaklık çok yüksek olduğundan, gideceğiniz tarihi bahara denk getirirseniz gezmek daha kolay olabilir.</div>
</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-114592092505031262013-02-01T21:53:00.000+02:002013-02-01T21:53:09.333+02:00Ve Düğün Fotografları...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgykYZFXlFsr8yF0ba6zXSqPwttxq05zBaYGim_eFBgZXFyi3TJT9R-GPoTRcJyhgmQ-kL13SWOqSu8Wp4y8JzenfdqiahrQfm3R6SCflJjiR9DsV_-SURa0GS3yeykhqVuwAdQk9gtgJle/s1600/olcaklar+(25).JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgykYZFXlFsr8yF0ba6zXSqPwttxq05zBaYGim_eFBgZXFyi3TJT9R-GPoTRcJyhgmQ-kL13SWOqSu8Wp4y8JzenfdqiahrQfm3R6SCflJjiR9DsV_-SURa0GS3yeykhqVuwAdQk9gtgJle/s320/olcaklar+(25).JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Hem bütçemize uygun hem de dijital kopyaları bize verecek bir fotoğrafçı aradım, uzun süre ama bulduk. Az ve öz fotografımız oldu diyebilirim. Çekim düğün sonrasında yapıldığı için, ikimizde çok rahattık. Konu hakkındaki en hoş yorum ise kuaföründü. İlk defa 2.ye aynı geline gelin başı yapıyormuş, çok rahat oluyor. Ne istediğini tam olarak biliyorum, hiç bu kadar rahat gelin saçı yapmamıştım dedi. Tabii biz düğün ve balayı arasında zamanımız olduğundan avantajlıydık herşeyi dinlenerek, tadını çıkararak yapabildik. (tek sorun vize çıkacak mı endişemizin bitmemiş olasıydı)</div>
<div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Fotograf çekimi için, Tirilye, Kumyaka ve Mudanyayı istedik. Çok iyi bildiğimiz, anılarımızın olduğu yerlerde çekim yaptırmak bize daha hoş geldi. Hem de tekdüze bir çekim olmayacaktı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLmfdxJy7Y8-XkrPQ7VonkPE4-3kZTNB9TP9derE3OYOoS25znDDe26LTxyzZFxKjykp-AEWvbvPGODtRVJ6gzsBTkaS9v5BzswtdsqNe3pgvsBGlSYw1blLjKrmEDNMAafJZ5fqW0l3hd/s1600/IMG_6793.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLmfdxJy7Y8-XkrPQ7VonkPE4-3kZTNB9TP9derE3OYOoS25znDDe26LTxyzZFxKjykp-AEWvbvPGODtRVJ6gzsBTkaS9v5BzswtdsqNe3pgvsBGlSYw1blLjKrmEDNMAafJZ5fqW0l3hd/s320/IMG_6793.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Mudanya' da restauranta dönüştürülmüş bir yalı bulduk, oradaki garsondan izin alıp içinde çekim yapmaya başladık. Hani önceden gezip arasak o kadar hoş bir yer bulamayabilirdik belki de.... Artık çıkmak üzereydik oradan ki, mekanın sahibi olan bey geldi ve bize ağzına gelen herşeyi söyledi sanırım. Ve kovulmaktan beter bir halde, çıktık oradan. Keşke insanlar biraz daha anlayışlı, biraz daha yapıcı olabilseler. Eğer bu şekilde davranmasa defalarca o mekana gidip yemek yiyebilirdik, ama şu an gitmeyi düşünen insanlara bile bu durumu anlatıyoruz. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOw6TTaawyZvVEtUkiezWCaCGrA4AdU3XFl387XjoG179Cqea5Qwtyino5wtROt1-uWR28iFGbcfBDFgYIstjqqdj4ZXATPaa4aGCtvng9Vxn9I0s13iMewklli2TOX3VcXkTw5xYGsRQN/s1600/IMG_6846.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOw6TTaawyZvVEtUkiezWCaCGrA4AdU3XFl387XjoG179Cqea5Qwtyino5wtROt1-uWR28iFGbcfBDFgYIstjqqdj4ZXATPaa4aGCtvng9Vxn9I0s13iMewklli2TOX3VcXkTw5xYGsRQN/s320/IMG_6846.JPG" width="213" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfMNbPDpGq2xUzDJ9orDNxfFRJF34ugfuJ0xb6_3LVnm5blP962Vx_Tiz9-zWe1ppgdCV5F2Fxu7Ux5zIGaDS___O_9Ak9ELHIceUaPdxsa12PnbZM-fQzbuFTMrD8RsdX6ZTSVvcKpqBN/s1600/olcaklar+%252818%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfMNbPDpGq2xUzDJ9orDNxfFRJF34ugfuJ0xb6_3LVnm5blP962Vx_Tiz9-zWe1ppgdCV5F2Fxu7Ux5zIGaDS___O_9Ak9ELHIceUaPdxsa12PnbZM-fQzbuFTMrD8RsdX6ZTSVvcKpqBN/s320/olcaklar+%252818%2529.JPG" width="213" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Moralimiz bozulsa da durmak yok yola devam dedik. Hemen ileride benim hep çok hoşuma giden bir ev vardı, sahibinden izin alıp önünde fotoğraf çekmeye başladık. Biraz sonra kapı açıldı ve çok zarif bir bayan çıkarak bir çift küpe uzattı bana. Ve size layık değil ama yine de uğur getirmesi için size bir şey hediye etmek istedim dedi. Ne kadar mutlu olduğumu, ne kadar hoşuma gittiğini anlatamam size. O mutlulukla ver elini Tirilye dedik. Oraya kadar gitmişken önce Çamlı Kahvede bir mola verdik. Gelinlikle etrafta gezmek sizin için normal olsa da etraftakiler için çok normal olmayabiliyormuş, bunu anladık =) Yemeğimizi yiyip başladık fotograflara yine =) Oradan başladık ve ara sokakları gezik. Neden bilmiyorum ama orası bana hep huzur verecek sanırım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgF0ynKp4QZLF1zwwyqX2nu-R4fAEjfHuQihsQZc5DggT-0DphggF8rWnnIQAeWVhuP4Bx_D93Yhkjkj3qDmb2YyhItAEPt_-ljnvpkl6WKs_iSLUsMuReaB92U9IPfz5AnYi24y3jlvM55/s1600/IMG_6954.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgF0ynKp4QZLF1zwwyqX2nu-R4fAEjfHuQihsQZc5DggT-0DphggF8rWnnIQAeWVhuP4Bx_D93Yhkjkj3qDmb2YyhItAEPt_-ljnvpkl6WKs_iSLUsMuReaB92U9IPfz5AnYi24y3jlvM55/s320/IMG_6954.JPG" width="213" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Ve benim hep istediğim şeylerden bir diğeri melek kanatları ile fotograf çekinmek olduğundan, ondan da kusur kalmayayım dedim. Ama çok ağırlarmış kaldıramadım ben onları ki....Ondan eteği eciş bücüş, kambur bir gelin çıktı ortaya =) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çekim bitti, stüdyoya gidip orada gelinliğimi çıkarayım da rahat rahat arabaya sığayım en azından dedim. kot tişört üzerine tac ve duvakla muhteşem kombini yakalayarak evin yolunu tuttum. Normalde hiç bir apartman sakini ile karşılaşmazken, tüm apartmanın erkeklerinin kapı tamire inmiş olması ve benim o halime garip garip bakmalarıyla gülsem mi ağlasam mı diye kalakaldım =) </div>
</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-53578915429841764482013-01-30T00:59:00.003+02:002013-01-30T00:59:42.734+02:00Düğün Gününden Akılda Kalanlar =)<div style="text-align: justify;">
4. ayımızı doldurduktan sonra akılda kalanlarla gelelim düğün gününe... Ve bu yazının fon müziği gelin olmuş gidiyorsun olsun...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Öncelikle kına ile düğün arasında bir gün boşluk bırakmıştık, ki iyi ki de bunu yapmışız. Yoksa o gün bitmezdi gibi geliyor. :) Evde suların kesik olması büyük bir terslik oldu bizim açımızdan, her şey bir sıkıntı duş almak ayrı sıkıntıydı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Düğün günü, bir risk alıp, daha önce hiç gitmediğim bir kuaföre gittim. Salonun anlaşmalı olduğu bir yer vardı ve ben de bundan faydalanmak istemiştim. Niyetim düğün öncesinde fotoğraf çekimi yaptıracağımız gün prova yaptırmaktı. Ancak havalar kötü olunca çekimi erteledik, ben de provaya gitmedim. Zaten kafamdaki model belliydi. arkadaşlarımla beraber kuaförün yolunu tuttuk, doğrusu ben tahminimden daha rahattım. Güle oynaya bir kuaför süreci geçirdim. Saolsun kuaförümüz de güleryüzlü ve rahatlatıcıydı. Fotoğraf çekimi de gün içinde olmayınca bol bol vaktimiz vardı, çok sıkışmadık.Saçım da makyajım da tam istediğim gibi oldu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Her şey çok olağandı sanki, ta ki gelin almaya gelindiği ana kadar.. Şimdi bile düşündüğümde mideme hafiften bir sancı giriyor. Aklımdan geçenler, ağlamamam gerekiyor, hayır ağlamıyacağım vs vs Ortam, olaylar benim için çok pusluydu o anlarda... Herkes bir yanda sakın ağlama diyordu, ama gelin olmak kolay değil, hem ağlarım hem giderim. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gün sanki hemen bitti, salona geldiğimizde herşey güzel gözüküyordu.Gelin odasında oturup, gelenleri izlemenin bu kadar heyecanlı bir şey olabileceği hiç aklıma gelmezdi. İzledik, bekledik ve sıra bize geldi sonunda...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiakCnR6p2svbJ9czB-NR6e83S0Ud7pzPb7B5ptrdvnLvPV8ItZPVx5c_9pFQjAxeBnjQ8Kjoy6bNP39O_LPCZ69G0pl0XmiRGxtNllGh-ITVvimUR24A0_hYfhM3NAq0HcyXRBcHE6WGvf/s1600/,+(434).JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiakCnR6p2svbJ9czB-NR6e83S0Ud7pzPb7B5ptrdvnLvPV8ItZPVx5c_9pFQjAxeBnjQ8Kjoy6bNP39O_LPCZ69G0pl0XmiRGxtNllGh-ITVvimUR24A0_hYfhM3NAq0HcyXRBcHE6WGvf/s320/,+(434).JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Sonra enteresan nikah seromonisi başladı. Nikah memurumuzun kurduğu hiç bir cümlenin başı ile sonu alakalı değildi, buna rağmen gayet uzun bir konuşma yaptı, bu sırada taze çift masada gülme krizine girdi. Gülmemek için kendimizi kastıkça kıkır kıkır gülüyorduk. Şu an düşündükçe gülebiliyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ve ilk dansa geldi sıra... Bizim için özel bir şarkı olmasını istiyorduk, ama dans dersi almak istemeyen bir nişanlıya sahiptim. Gerçi bu sayede nasıl oldu da aklımıza gelmedi dediğimiz şarkımızı bulduk. Babazula'dan Bir Sana Bir de Bana ile dans ettik. Kimse bilmediği için cidden bize özel oldu :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU0MTkmEY5LgeVilv5CXHf9cx576KqWkoEpPQM90SlHISuTdDG4cO4Oa-zzhGGO-B8UWpzqwFC_a7MZV5-piVueU6MxX5XuPiey65rDzeR-Q7zQxpNC9xyhmJ5fdkL3MmY7aQlNRPPxeyz/s1600/,+(417).JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU0MTkmEY5LgeVilv5CXHf9cx576KqWkoEpPQM90SlHISuTdDG4cO4Oa-zzhGGO-B8UWpzqwFC_a7MZV5-piVueU6MxX5XuPiey65rDzeR-Q7zQxpNC9xyhmJ5fdkL3MmY7aQlNRPPxeyz/s320/,+(417).JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQx_RvZayJXMOzPUakW2vSrXID8IU0Lysew8Zr8iLmpnNkiQb84-d3tom3UCRjRn7_0uCacXv8rQ5G7xUooJV6bNlq9vIBeooz6euUX1u1Q2emeAur_Kbnjk2eik4ry0srMxs-qqJp9zF2/s1600/,+(425).JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQx_RvZayJXMOzPUakW2vSrXID8IU0Lysew8Zr8iLmpnNkiQb84-d3tom3UCRjRn7_0uCacXv8rQ5G7xUooJV6bNlq9vIBeooz6euUX1u1Q2emeAur_Kbnjk2eik4ry0srMxs-qqJp9zF2/s320/,+(425).JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Sonrasında ise durdurak bilmeyen eğlence başladı. Bu kısımda güzel olan, düğün sonrası geri dönüşlerdi, herkes çok eğlendiğini, hiç bu kadar kalabalık bir pist görmediklerini söyledi. Hihihih çok mutlu olduk tabii ki.. Oyun havalarında eller havayaya kadar, hiç kimse yerine oturmadı, coştukça coştuk. O kadar çok coşmuşum, oynamışım ki, gelimliğimin kolunu sökmüşüm. =)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Düğünün ortasında tüm gün midesi bir şey almayan ben açlıktan ölüyorum diye mızıldanmasam daha da süper olabilirdi sanırım =) Ama benim bu mızıldanmalarım bile olsa, düğün saat 01:00 de bitti, onda da düğün salonu artık bitirelim dedi. :) Pazar akşamı düğün yaparken, tedirginliklerimiz vardı, insanlar gelir mi, erken mi giderler diye. Ama herşey çok güzeldi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tabii düğünün unutulmaz karelerinden birini damadın arkadaşları yaşattı herkese=), Düğünün olduğu salonun ön tarafı terastı. Damadın, aşırı alkol alan arkadaşları, terasta sigara içerlerken, halay müziği çalmaya başladı. Bir an baktığımda insanlar normal bir biçimde halay çekiyorlardı ki, bir grup terastan halay çekerek salona girip, tüm halayı dağıtıp, ortada hoplamaya başladı. Onlar o kadar eğleniyordu ki, herkes gülmeye başladı. Heralde hayatımın sonuna kadar gülerek hatırlayacağım bir anı oldu, bu da.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-43163355890777626892013-01-25T10:51:00.000+02:002013-01-25T10:51:03.256+02:00<div style="text-align: justify;">
Düğünden sonra blogtan çok uzak kaldım. Yazayım dedim, anlatmaya başladım ama devam ettiremedim. Yazmadım ama bol bol okudum, aslında bugüne kadar böyle birden yazmamaya başlayanlara da çok kızardım. Ama gelin görün ki insanın bazen eli ermiyormuş, anlatma hevesi tükeniyormuş. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Eğlenceli ve heyecanlı bir düğün, muhteşem bir balayı, yine eğlenceli fotograf çekiminin ardından, iş hayatına adım attım. İlk olarak (evet ilk olarak diyorum çünk yerimde çok durmadım) bir otelde çalışmaya başladım. Ve artık şunu bilir şunu söylerim, hizmet sektöründe çalışmak ciddi bir özveri gerektiriyor. Tabii buna acaba ben personelimi nasıl sömürürüm, nasıl burnundan getiririm çalışmayı, zihniyeti de eklendiğinde çekilmez bir hal alıyor. 1 ay kadar sabah 8 akşam 6 haftada 6 gün çalıştım. Yasal sınırın üzerinde çalışmaya gıkımı çıkarmadım. Sabahları eşim işe bıraktığından ve onun da mesaisi 8de başladığından beni mesaiye 10 dakika kala işe bırakıyordu ancak ben laf işitmeye başladım, işyerimde. Çünkü işe saba 07:40 civarında gelmem gerekiyormuş, mesaiye 2 dakika kala iş yerine gelinmez dediler. Bunları duymazlıktan gelmeye çalışırken çıkış saatim sorun olmaya başladı, çünkü saat 6da çıkmak dakika saymak anlamına geliyormuş, buçuğa kadar beklemem gerekirmiş. Tabii bu bahsettiğim durum işin varsa kal filan değil kesinlikle. Öyle olsa zaten mecburen kalıyor insan ancak iş yokken de durmanın bir anlamı yok değil mi??? Oradaki son 1 haftam boyunca sürekli olumlama yaptım diyebilirim. O kadar şartlanmıştım ki çalışma saatlerine, sadece ve sadece haftasonlarını evimde geçirebileceğim, huzurlu, çalışma saatleri kesin net belli, erkenden evimde olabileceğim iş istiyorum dedim hep, gönülden istemiş olmalıyım ki o haftanın ortasında pat diye çok alakasız bir şekilde başka bir işten haberdar oldum. Gittim görüştüm, hemen başla dediler. Ve hayatıma kasvet indiren, otelden arkama bakmadan çıkıp gittim. İyi ki de gitmişim, zaten kötü şartlarda insanları aşağılayarak çalıştıranlardan beklenen son hareketi de yapmışlar tabii ki, birinci ayım işten ayrıldıktan sonra doldu ve ben öğrendim ki sigorta denen şeyden adamların haberi bile yokmuş, emek hırsızları sigorta yapmamışlar. Şanslıymışım ki erkenden ayrılmışım oradan.<br />
<br />
Şimdi ise çok daha huzurlu, sigortamın yattığı bir yerde çalışıyorum, kendime ve evime de vaktim kalıyor. Evlilik garip bir şey :) hiç birşeyin yetişmediği bir süreç sanırım, çocuğu olan insanlar ne yapıyor, ben çok mu tembelim anlayamıyorum. Ev her taraftan ayrı bağırıyor, ütü, çamaşır, yemek, temizlik, bulaşık diye :) tabii bunun yanı sıra misafirler, gitmek istediğiniz arkadaşlar, akraba ve anneler...<br />
<br />
3 günde iş yerinde kaçak kaçak yazılan bir postun sonuna geldim sanırım artık :) </div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-44429733289088791192012-10-27T08:57:00.000+03:002012-10-27T08:57:42.699+03:00Bayram Coşkusu<div style="text-align: justify;">
Bayramın üçüncü gününe gelmiş bulunuyoruz. Bu günde büyük ekşın ve kutlamalarla bayram sürmekte filan desem, tamamen yalan olacak. Evet ben bugün çalışıyorum, yoksa bu saatte hadi uyandım es kaza niye bilgisayarın başına geçeyim ki... Bulunduğum konumda bugün işe gelmem kadar saçma sapan bir şey yok, ama yürüyen egolar söz konusu... Diğer bölümlerdeki personel bile senin ne işin var burda ne yaparsan yap iş olmaz ki bugün dedi. Bende akşam 6ya kadar ne yapsam ulen, odanın ön kısmı neden cam, bir de insanlar kapının önünden geçebilir en azından film izlerdim düşünceleri ile yaşayacağım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Evlilikten sonraki ilk bayramımızı da böyle güzel, unutulmaz şekilde geçiriyoruz işte. Her insanın hayali değilmidir, zaten. Ki daha bitmedi, hazır başlamışken 29 Ekim'de de günaha filan girersin o yüzden onda da çalış. Ne fark eder ki evde oturcağına, amele gibi burada otur dediler. Bence her işletme böyle olmalı, kesinlikle tüm gün iş yapması imkansız olan elemanlarını işe çağırıp, onlara mesai ücreti ödemeli. Bu sayade başarının doruğuna varmak garanti, maksimum kar var ne de olsa.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Böyle sevgi doluyum yani bugün. Ama yine de bayram ruhu kaybolmaz. Hepinizin bayramı kutlu olsun. Ayrıca 29 Ekim Ruhunu da kaybetmiyoruz. Gündüz çalışsak da akşam işten çıkıp koşar adımla yürüyüşe yetişiyoruz. Cumhuriyet için, kendimiz için, güzel ülkemiz için Cumhuriyet yürüyüşüne katılıyoruz. Diğer şehirlerde tartışmalı da olsa, Bursa' da Nilüfer belediyesi hiç tereddüt etmedi yürüyüş organizasyonunda. 29 Ekim'de saat 19:00' da Acıbadem kavşağında yürüyüşe katılabilirsiniz.</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-53268145584646461372012-10-24T11:09:00.000+03:002012-10-24T11:09:18.674+03:00Kına Gecesi<div style="text-align: justify;">
Aylar geçmiş gibi, hep bir şeyler yazmak istiyorum ama bir türlü denk gelmiyor. Balayından döndüm ve işe başladım, herşey apar topar oldu. Düğün ve kına fotolarını bilr ayıklayamadım daha. Yavaş yavaş birbirimize ve evimize alışıyoruz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kına ve düğünden ben hiç bir şey anlamadım. Ben yavaş yavaş anlatmaya başlayayım neler olduğunu da fotografları sonra aralarına eklerim. =) Kına günü çok rahattım, hani insanlar arkadaşımın düğününe filan hazırlanıyorum sandılar kuaförde, o derece rahattım. Sürekli kesim için gittiğim.ve hiç saç yaptırmadığım kuaförüme gidip hazırlanmaya başladım. Büyük riskti aslında ama hem istediğim nedir biliyordum hem de ev ve salona o kadar yakın başka bir kuaför bulamazdım. Ve günün sonunda kesinlikle doğru karar vermişim dedim. Saçlarımı salık istiyordum, hürrem tacı ve kaftan hoş dursun istedim. Tüm gece oturmamama rağmen saçlarım düzleşmedi hiç. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Oynamayı gram beceremeyen insan ben bütün gece nasıl oynarım diye kabuslar gördüm resmen. Videoya baktığımda da çok başarılı olmasam da olayı kıvırabildiğimi görüp sevindim. Kına beklediğimizden çok daha kalabalıktı, güzeldi. Kimse oturmadı yerine, müzisyenler isyan etti hadi bitmeyecek mi artık diye =) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kaftanımı giydiğimde işte budur, ben böyle olmak istiyorum dedim cidden. Herkesten de çok güzel tepkiler aldım. Bir tek mumların arasından salona girceğimi düşünmüştüm.(ki bu iş öyle değil midir) Ama saolsun önde giden arkadaşlar bu kısmı es geçmişler. Mecbur onlar önde ben arka girdik salona. Ağlamam gibi gelmişti o an aslında, ama alçak müzisyen Candan Erçetin'in annem şarkısı çalınca insanın kendini tutması mümkün değilmiş. Kınam yakıldı, sandalye havaya kalktı, damadın adı avaz avaz bağırtıldı tabii ki. Gerçi bende ya düşersem korkusu olduğundan önceden damat beye haber verdirtip, kenarda beklettim onu. =) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kına bittiğinde eve gidip hemen toparlandık. Herkes acıkmıştı da, dedik gidip tavuk alalım =) Tavuk alma adeti cidden güzelmiş dedim, okadar acıkmıştım ki,kim bilir ne zaman ne yemiştim en son, stresten. Gittiğimizde erkek tarafı gayet eğleniyordu zaten, gürültü yapmamıza fırsat kalmadı. =) Adettendir dediler bn de saklandım. Damat arayıp gelini buurmuş. Sonrası oynamaca, eğlenmece. Eee dedik artık alalım tavuğumuzu da gidelim evimize. Eve döndükten kısa süre sonra erkek tarafı kapıdaydı. Ne yazık ki bizim orada eğlence çok kısa sürdü. Çünkü insanlar hemen polis çağırmışlar, mecbur alıp baklavayı döndüler. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yemekler yenildi, kritikler yapıldı. Canım arkadaşlarımla koyun koyuna yatılıp neler oldu neler bitti dialogları döndü. Baba evindeki son geceler acıtıyormuş insanın canını. Neyse ki düğüne bir gün daha vardı da hem odamla ailemle vedalaşabildim hem de biraz topralandım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İnsan aylarca hazırlanıyor herşey göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor. Düğün ve ayak tabanlarımız patlayana kadar gezdiğimiz Roma turunuda en kısa zamannda fotografları ile beraber yazacağım.</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-10728036070935230722012-09-27T12:17:00.000+03:002012-09-27T12:17:53.179+03:00Yeni Evli =)<div style="text-align: justify;">
Yeni evlenenler kısa postlar girip, hemen haber verip kaçıyorlardı. Bende buna içten içe kızıyordum :) Kızlar şimdi sizleri anlıyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kına da düğün de çok güzeldi. Az stres bol eğlence yine de bir şey anlamama durumu söz konusuydu. (Az stres kısmı ne kadar geçerli idi bilemedim ama) Sahne hiç boş kalmadı, arkadaşlarımız sevdiklerimiz hiç oturmadılar neredeyse... Düğün öncesi hava bozduğu için fotograf çekimi yaptıramamıştık, biz de düğün sonrası yaptık. iyi ki de öyle olmuş, gelinliği şekilden şekile sokup bol bol güldük çekim sırasında. Ve gelinlik kirlendi derdini düşünmek istemeyenler için ideal fikir. Hepsinin ayrıntıları ve güzel güzel fotograflar var tabii ki, bir kısmı hala elime geçmese de. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ama şimdi balayı zamanı, düğünden beri dinlenen bünyeler Romayı fethetmeye gidiyor. Dönünce internete kavuştuğum ilk anda Son düğün hazırlıkları, İstanbul maceraları, düğünde neler oldu, etrafta tost yiyerek fotograf çektiren gelin ve balayı notları ile burda olucam. Bol bol kim ne yamış okuyup, bol bol paylaşmak istiyorum herşeyi. </div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-86842187584747649992012-09-20T23:58:00.002+03:002012-09-21T00:01:46.412+03:00Vakit Geldi Çattı Artık...<div style="text-align: justify;">
Yarın kınam var... Şaşkın ördek yavrusu gibiyim, sanki başkasının kınası düğünü, hala üstüme alınmış değilim hiç birşeyi =) Ama fonda kesinlikle gelin olmuş gidiyorsun, çalıyor. Gerçi bugün, başımdan aşağı atılacak olan uğur paralarını hazırlarken, nikah masasını söyleyip durarak canım arkadaşımı kesinlikle canından bezdirdim ama =)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bugün gidip market alışverişi yaptık evimize, en azından artık ertesi sabah için yaşam belirtisi verebilecek bir evimiz var. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sanırım yarın akşam dank edecek birşeyler. En heyecanlı olduğum kısım yarın için hürrem tacım, kaftanı giyecek olmak. Artık zamanın yarısı kuaförde diğer yarısı ise stresten ağıran karnımı düşünerek geçecek. Üstüne Bursa belediyesinin süpersonik çalışmaları sayesinde tüm haftasonu hemen hemen tüm şehirde susuz olarak geçecek. Neden bu kadar uzun bir kesinti haftasonunda yapılır ki... Taşıma su ile değirmen döndürme çalışmalarımız tam gaz devam edecek, anlayacağınız. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bundan sonra uzun bir süre yazamayacağım muhtemelen, çünkü oturacağımız evin bulunduğu sitede internet var ama yok. Tüm site sakinleri superonline başvurusunda bulunmuş, evlerine bağlantı yapılmış hatta düzenli olarak faturaları da geliyor. Amma velakin superonline süper bir şekilde internet vermiyor, siteye. Neymiş açılışın İstanbul merkezden yapılması gerekiyormuş. Orası arandığında yurtdışından parça olmadan internetin bağlanması mümkün değil demişler. Ama faturalar yerli olduğundan her ay düzenli gelebilirmiş, sorun yok yani... Sonuç olarak bir süre internetten uzak bir hayat geçireceğim. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İnşallah herşey, sorunsuz ve güzel geçer. Benim için dua edin. </div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-9708160945602511182012-09-16T10:55:00.000+03:002012-09-16T11:01:19.519+03:006 Gün Kala<div style="text-align: justify;">
Artık heyecan dorukta. Geceleri mideme kramplar girip uyuyamama zamanları başladı. Düğün hazırlığı denen amansız süreçte, sona yaklaştıkça herşey zorlaşıyormuş. Şükürler olsun ki babaannem risk durumunu atlattı, artık doktorlar istediğin zaman taburcu olabilirsin diyorlar. Bu sayede biz de derin bir nefes alabildik. Artık akıl fikir sadece ne nasıl olacak, ben bugün hangilerini halletsem şeklinde işlemeye başladı. Düğüne kadar mekanik gelin olmazsam iyidir. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Son 6 gün kala yaptıklarıma, düşündüklerime gelirsek;<br />
<br />
Hala gelinliğimi teslim almadım, düğüne kadar elbet benim olacak düşüncesindeyim. Ama pazartesi halledilmesi gerekenler listesinde yerini aldı.<br />
<br />
Kınaya gelmiyoruz, düğüne gelsek mi diye dialoglara giren yakın akrabalar canımı sıkmıyor değil. Herkesin kendi bileceği şeyler, gelirsin ya da gelmezsin ama 1 hafta önce arayıp biz gelmeyeceğiz demenin anlamı nedir, ben bilemedim.<br />
<br />
Kına ile ilgili malzemeleri İstanbul'dan aldım. Geriye dağıtılacak lokumlar kaldı. Onları ayarlamamız gerekiyor. Kına sonrasında da Bursa'nın adeti olan tavuk alma yapmak istiyorum. Bunun içinde kız tarafına düşen kısım 1 tepsi baklava oluyor. 1-2 gün içerisinde baklava siparişi vermem lazım.<br />
<br />
Fotografçı ile gün konusunda tekrar teyitleşip, pozlar hakkında konuşmamız gerekiyor.<br />
<br />
Gelin alıcı için gelecek arabalara bağlanacak havluların ayarlanması gerekiyor.<br />
<br />
Düğün günü zorluk çekmemek için şu an ayağımda gelin ayakkabılarım ile oturuyorum. Ne kadar ayağımın şeklini alırsa, o kadar rahat ederim diye düşünüyorum.<br />
<br />
Kına ve düğün günü gözlüklerimden kurtulmak istiyordum. Bu yüzden geçen gün göz doktorunun yolunu tuttum. Ben lens kullanmak istiyorum, dediğim gibi gözümde lenslerle buldum kendimi. İlk defa lens kullanan biri olarak da çok memnun kaldım, kullandığım lenslerden. Bugün takıp çıkarma denemesi de yaptım, zorlarsam başarabilirim... =)<br />
<br />
Şu an tek içimde kalan, hala bir hürrem tacına sahip olamamak. Kına ya daha 4 gün var, neden benim de olmasın...<br />
<br />
Artık hevesle arkadaşlarımı, sevdiklerimi bekleyip, ailemle de bol bol vakit geçirmeye çalışıyorum. <br />
<br />
Ev ile ilgili işleri tamamen bitirdik artık, onun rahatlığını yaşıyorum. Perdelerimiz tam istediğimiz gibi oldu. Eşyaları da yerleştirdik, ev tahminimizden çok daha güzel oldu. En önemlisi ikimizinde içimize sindi. <br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-52504867100113819242012-09-13T14:07:00.001+03:002012-09-13T14:07:22.979+03:009 Gün Kala Son Durum<div style="text-align: justify;">
Şükürler olsun ki babaannem ammeliyattan sağ salim çıktı. Herşey yoluna girecek diye diye 72 saatin dolmasını bekliyoruz. İlk 24 saat geçti, şimdilik bir problem yok ama vücut pıhtı atarsa felç olma ya da ölüm riski söz konusu. Şu kalan 48 saatte geçsin de rahat bir nefes alalım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu sırada perdelerimiz geldi sonunda. Bu sefer tamamen doğru perdeler ve istediğimiz gibi oldular. Şaka maka düğüne 9 gün kaldı. Annem hastanede kaldığı ve olanlar moralimizi bozduğu için, işlerimizde aksamalar var. Önümüzdeki günlerde evimizi şöyle bir temizleyip, tam anlamıyla yerleştireceğiz. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Fotografçımızı ayarladık, düğünden önceki bir gün gidip dış çekim yaptıracağız. Bir yandan planlar yapıyorum. Bir yandan da korkuyorum, bir terslik olmasın lütfen diye.Artık bitsin de kurtulalım safhasına geçtim. Daha gidip gelinliğimi almam ve düğün salonu ile de son bir defa görüşmemiz gerekiyor. Son günler olsa da yapılacak işler çok...</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-38708680218565600532012-09-11T23:52:00.002+03:002012-09-11T23:52:53.597+03:00<div style="text-align: justify;">
Dün sabah erkenden büyük bir hevesle İstanbul'a gittim. Gün boyu orada gezip, kına malzemelerini almaya gittik annemle. Bol bol fotograf çekip İstanbulda yaşamayan biri olarak nasıl ne bulunuru anlatacaktım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ama telefon çaldı. Babama ulaşamıyorlarmış, babaannem düşmüş ve hastaneye kaldırılmış. Merak ve üzüntü ile beklemeye başladık. Bir yandan da hızlıca alınması gerekenleri halletmeye çalıştık. Halledeceğimiz her iş avantaj malumunuz. Bir kaç saat sonra kalçasının kırılmış olduğunu ve doktorun ameliyat konusunda kararsız olduğunu öğrendik. Kayınvalidem de hastaneye yakın olunca hemen atlayıp gitmiş yardıma. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bugün tüm günü hastanede geçirdik. Doktorun tek sıkıntısı yaşı çok olduğu için vücudun ameliyatı kaldırmayabileceği. Daha önce de diğer kalçasını kırmış ve ameliyat olmuştu. O yüzden aslında ameliyatın riskli olmadığını biliyoruz. Ama bu sefer durum çok farklı.... Doktor durarak iyileme sürecinin ilerlemesini çok zor görüyor ve ameliyat etmek istiyor. Yarın sabah ameliyata gireceğiz, hayati risk çok yüksekmiş. Lütfen dua edin bizim için. Kalksın o yataktan da, hep istediği gibi ilk torununun düğününü görsün 12 gün sonra. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-6883628571993041332012-09-09T16:32:00.000+03:002012-09-09T16:32:05.011+03:00<div style="text-align: justify;">
Bazen canın acır, sadece acır. Tüm olmaması gerekenler üst üste gelir. Ağlarsın üzülürsün, kimse dokunmaz, dokunamaz gözyaşlarına. sanki insanlar bilerek yaralar seni. Kendi istekleri o kadar güçlüdür ki senin ufacık isteklerin onlara gereksiz gelir. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İsteklerini kızgınlıklarını, belirtmek istediğinde de kıran konumunda hep sen olursun. Sadece gözyaşların ve derin sessizliğin vardır yanında. Canın cidden çok acır... Bazen insanlar dışarıdan bakmak istemezler olaylara, kendi yaptıklarını görmek istemezler. Çünkü onlar yalnızca doğrudan oluşurlar. Ve canın acır... Değiştirmez hiç bir şeyi, canının acısı ama o orada öylece acır. Tüm herşeyden vazgeç dercesine acır, dayanmaya çalışırsın, yalpalarsın. Durmaz, durmak istemez, olanları kabullenmek istersin ama bırakmaz o acı seni. Derin bir rüzgar eser, kırar da geçer seni, oysa bilemezsin ki o bazen başka birinin meltemidir. Bunu anlayamazsın, canın çok acır. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Varolan stres, olaylarla birleşir. Canın çok ama çok acır. Bir tarafın ürkerken, diğer tarafın dimdik durur. Gider gelirsin her iki tarafa da....Dalgalanırsın öylece, canın acır, hıçkırıklara boğulursun, ağlarsın. Duyan olmaz....</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-60779556902159081962012-09-04T00:39:00.000+03:002012-09-04T00:39:44.313+03:00Gelin Saçı ve Makyajı<div style="text-align: justify;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
Bol fotograflı demenin bile yetersiz kalabileceği bir yazıyla karşı karşıya olduğunuzu belirtmem gerek önce. Aslında saç modelime karar verdim, sayılır. Ama yine de kendimi gelin saçı modellerine bakmaktan alıkoyamıyorum. =) Hazır bakmışken de benim gibi arayışta olanlar için paylaşayım, diyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://s-media-cache-ec0.pinimg.com/upload/144467100516965213_2zJXAVte_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://s-media-cache-ec0.pinimg.com/upload/144467100516965213_2zJXAVte_c.jpg" width="212" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://s-media-cache-ec7.pinimg.com/upload/216454325810015163_Vb9LRIQ3_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://s-media-cache-ec7.pinimg.com/upload/216454325810015163_Vb9LRIQ3_c.jpg" width="212" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://s-media-cache-ec5.pinimg.com/upload/194499277627886936_n3FjCCxh_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://s-media-cache-ec5.pinimg.com/upload/194499277627886936_n3FjCCxh_c.jpg" width="270" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://s-media-cache-ec8.pinimg.com/upload/172825704420984335_EwM73FS5_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="269" src="https://s-media-cache-ec8.pinimg.com/upload/172825704420984335_EwM73FS5_c.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="320" src="https://s-media-cache-ec3.pinimg.com/upload/162974080235795707_N2CdsZIY_c.jpg" width="213" /> </div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
Tabii bu iş yalnızca saç ile olmuyor ki... Makyaj ile ilgili de benim kararsızlığım olmasa da kuaföre bunu iyice anlatmam gerek =) Gelinde mavi fardan hoşlanmıyorum. Özellikle aydınlatma adına etrafı aşırı beyazlatılmış göze uygulanıyorsa, gelinin tüm doğallığını, güzelliğini mahfediyor, bana göre. Ama nedense kuaförler gelin görünce hele ki bir de sarışınsa mavi far ile aşk yaşamaya başlıyorlar. </div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both;">
Oysa ki gelin makyajı dediğin sade ama etkileyici olmalı. toprak tonlarında, belli belirsiz olan. Ama aynı zamanda gerekli noktaları belirlemiş olan. Bir de eyeliner, tamamdır işte. Bu yüzden de haydi bakalım bunu anlatan fotograflar bulalım, bulamayanlarla da paylaşalım.</div>
<div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://s-media-cache-ec8.pinimg.com/upload/114912227962015329_t9sueKcV_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://s-media-cache-ec8.pinimg.com/upload/114912227962015329_t9sueKcV_c.jpg" width="212" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://s-media-cache-ec6.pinimg.com/upload/60657926200624678_tiqPxrqS_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://s-media-cache-ec6.pinimg.com/upload/60657926200624678_tiqPxrqS_c.jpg" width="190" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://s-media-cache-ec6.pinimg.com/upload/260082947200181348_nHbiJtiq_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://s-media-cache-ec6.pinimg.com/upload/260082947200181348_nHbiJtiq_c.jpg" width="213" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://s-media-cache-ec3.pinimg.com/upload/104497653824433958_P33paarz_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://s-media-cache-ec3.pinimg.com/upload/104497653824433958_P33paarz_c.jpg" width="186" /></a></div>
Gözlerde tam anlamıyla istediğim sonuç budur diyebilirim. Belki eyelinerın kuyruğu biraz daha uzun olabilir. Ama tam olarak yüzü bulamadım :) Gerçi gözler hallolduktan sonra hafif bir ruj ve allık ile işlem tamamdır. <br /><div class="separator" style="clear: both;">
<br /></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-77838830667765761002012-09-01T23:47:00.000+03:002012-09-01T23:47:11.276+03:00Perdeci ile 3. Devre<div style="text-align: justify;">
Bu postu mutluluk dolu yazmayı o kadar çok isterdim ki. Herşey bu sefer düzgün geldi vs diye. Ama ne yazık ki o kadar tartışmanın üzerine perdelerimiz yine hatalı. Hem de ne hata!!!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ölçüleri güya kendileri aldılar ama salon için hazırladıkları storlar ne yazık ki camı kapamıyor bile... Tam bir karış yeri açık kalıyor. Üstüne üstlük bunu taklarken farketmesine rağmen, montaja gelen eleman biz farketmeden hızla evimizi terk etmişti bile. Odalara geldiğimizde de yatak odası ve oturma odasına aynı tülü yapmışlar. Ve yine daha önce görmediğimiz bir tül. Şaka gibi... Bunlar olduğunda artık sinirden ellerim titriyordu. Hepsini geçtim, yatak odası için karartmalı güneşlik istemiştim. Getirdikleri "kumaş parçası" ne karartmalı kumaştı, ne de istediğim renkteydi. Üstüne üstlük bildiğiniz kullanılmış ve kirliydi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Telefon açıyoruz, sorun etmeyin hallederiz diyorlar hala. Ne bir özür, ne başka bir şey. Sanki babasının hayrına getiriyor bize o perdeleri. Sen o kadar para öde sonra adam evine bir perde getirip takmayı beceremesin.Neyse ki bugün sorunu hallettik. Dedik gelin alın perdelerinizi, paramızı da geri verin. Paranla rezil olmak tam anlamıyla bu oluyormuş. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Siz siz olun İpek handaki Günhan mefruşatta uğramayın, derim. Düğüne 20 gün kalmış ben hala 2,5 ay önce sipariş verdiğim perdeler için bu kadar uğraşıyorum. Yazık, her yerde aynı tüller aynı fiyata. Biz bir de tanıdık olduğu için gitmiştik, bunları gördük. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bugün tekrar çıkıp perde baktık, umarım 1 hafta içinde yeni perdeler gelecek, artık oturup dua ediyorum. Bu sefer hatalı olmasın lütfen diye. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-85675306220402266982012-08-30T11:30:00.001+03:002012-08-30T11:30:43.871+03:00Zafer Bayramımız Kutlu Olsun<div style="text-align: justify;">
Zaferimizin bayramı kutlu olsun. Son bir kaç gündür olanlar, bayramın resmi olarak kutlanmıyor olması canımı sıkmıyor değildi. Ama insan oturup düşününce farklı noktalar görüyor. Bu zaferi bir devlet değil, millet kazandı, şanlı bir millet. Ve her ne olursa olsun bunu kutlamak yine bu milletindir. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.vanresimleri.com/data/media/71/turk_bayragi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="255" src="http://www.vanresimleri.com/data/media/71/turk_bayragi.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Her türlü terör saldırısına rağmen, biz kutlayabilelim diye canını feda eden o "bir kaç mehmetin" ruhu şad olsun diye, Atamızın hediyesine tekrar teşekkür edebilmek için, bu vatanın bizim olduğunu her zaman canı yürekten söyleyebilmek için, her ne olursa olsun cumhuriyetin ilkelerini sürdürebileceğine inanan bir millet olabilmek için, zafer bayramımız kutlu olsun...</div>
limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5984194136361066017.post-48936541284692352612012-08-29T00:23:00.000+03:002012-08-29T00:23:15.812+03:00Gelin Saç Modelleri<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Düğün öncesi en büyük telaşlardan biri de saç modeline karar vermek. Sürekli gittiğim bir kuaför yok şu an ne yazık ki. Yeni yeni 2 yer oluşturuyorum. Birine kesim ve fön için gidiyorum, diğerine ise saç yaptırmak için. Her ikisine de çok uzun süreli gitmiyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Düğün salonunu tuttuğumuzda kuaförün ücretsiz olduğu söylenmişti. Pek sıcak bakmamıştım. Sonradan insanlardan da duyduklarımla salon kuaförlerinin iyi işler çıkardıkları idi. Ben de önce gidip kuaför ile görüştüm. Oradaki bayan da çok pozitif olunca kararımı verdim. Sıra geldi model seçmeye... </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Önceliğim taç ve duvak kullanabileceğim modeller olduğundan buradakileri
eledim ama fikir olması açısından paylaşayım dedim. Beyaz çiçekli olan
topuz modeli ile aşkım hala devam ediyor, o ayrı.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiExmEqyQePrYAQ02eJRWeZZs5-2NR1fTd2gKCv0S_Qb19Y6QgsOVMWrlCywaFUooAxl8xHkS7Yh26AO9odvZGFvlX3HjUk-bApZcuBLvdOhmfZeCgAI5kT8iPtneqh2HZrRJKDyzL0-CyS/s1600/gelintopuzu6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="275" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiExmEqyQePrYAQ02eJRWeZZs5-2NR1fTd2gKCv0S_Qb19Y6QgsOVMWrlCywaFUooAxl8xHkS7Yh26AO9odvZGFvlX3HjUk-bApZcuBLvdOhmfZeCgAI5kT8iPtneqh2HZrRJKDyzL0-CyS/s320/gelintopuzu6.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhu8x8n9NG76XqcRpGzyQcaKfpWlA-i0WCv2EGYS3OHJtDOoW1TuuKR_CkcbOjrSHHnY6_4qDjG3HXuX3VDzwDjcIumqcjgNxdjCur-iqsZbgeXTR15n0de9ibt3LRlpjTji97nEep9IOZK/s1600/aylinin-gelin-sa%C3%A7%C4%B1-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhu8x8n9NG76XqcRpGzyQcaKfpWlA-i0WCv2EGYS3OHJtDOoW1TuuKR_CkcbOjrSHHnY6_4qDjG3HXuX3VDzwDjcIumqcjgNxdjCur-iqsZbgeXTR15n0de9ibt3LRlpjTji97nEep9IOZK/s1600/aylinin-gelin-sa%C3%A7%C4%B1-1.jpg" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEd42gJwEET6B9ZPIdYjo7JC4Y4-Gm6XLWKtiU2LP6TfRtnKlKXo0d6Z7Ea1kqitaBD_FMPyHJAR_bLwjCyA9w2Bjsiqg9x6SMhClLxLRyWw0oVjyZ35paMpgNNbkBF8l2Og-jYuaeGekw/s1600/6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEd42gJwEET6B9ZPIdYjo7JC4Y4-Gm6XLWKtiU2LP6TfRtnKlKXo0d6Z7Ea1kqitaBD_FMPyHJAR_bLwjCyA9w2Bjsiqg9x6SMhClLxLRyWw0oVjyZ35paMpgNNbkBF8l2Og-jYuaeGekw/s320/6.jpg" width="222" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="320" src="http://media-cache-ec6.pinterest.com/upload/69383650478661443_6Abf3nDF.jpg" width="247" /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://thebridenextdoor.fr/WordPress3/wp-content/uploads/2012/06/chignon-mari%C3%A9e-wedding-hair-bun-updo1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="http://thebridenextdoor.fr/WordPress3/wp-content/uploads/2012/06/chignon-mari%C3%A9e-wedding-hair-bun-updo1.jpg" width="187" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://media-cache0.pinterest.com/upload/152418768609175682_PCTp6P7Y_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://media-cache0.pinterest.com/upload/152418768609175682_PCTp6P7Y_c.jpg" width="241" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://media-cache0.pinterest.com/upload/86201780338334288_3qGJTRrS_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://media-cache0.pinterest.com/upload/86201780338334288_3qGJTRrS_c.jpg" width="240" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://media-cache-ec3.pinterest.com/upload/132152570285820201_X9P6t2cA_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="http://media-cache-ec3.pinterest.com/upload/132152570285820201_X9P6t2cA_c.jpg" width="142" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://media-cache-ec3.pinterest.com/upload/227220743669281515_N300CU4c_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://media-cache-ec3.pinterest.com/upload/227220743669281515_N300CU4c_c.jpg" width="246" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://farm8.staticflickr.com/7176/6936355587_299127c4f5_o.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://farm8.staticflickr.com/7176/6936355587_299127c4f5_o.jpg" width="213" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://media-cache-lt0.pinterest.com/upload/93027548522622557_b3o2O68j_c.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://media-cache-lt0.pinterest.com/upload/93027548522622557_b3o2O68j_c.jpg" width="232" /></a></div>
<br />limpiadorahttp://www.blogger.com/profile/14813425247128275211noreply@blogger.com0