17 Şubat 2012 Cuma

Gezdik gördük

Nişan bahanesi ile üniversiteden arkadaşlarımla bir araya gelmiş olduk. Saatlerce görüşülmeyen zamanların dedikodusu yapıldı öncelikle. Sonra üniversite yıllarının klasiği olan americano ile hasret giderildi. Bazı şeyler var ki hayatta yalnızca belirli insanlarla yapıldığında keyf veriyor. Americano çoğu insan için yalnızca bir kağıt oyunu olabilir, ama bizim için biz bizeyken kendimizi kaybettiğimiz bir alan. Başka hiç kimsenin yanında söylemeyeceğimiz kelimeler çıkıveriyor ağızımızdan. Aslında o halimiz Sineklerin Tanrısı kitabını hatırlatıyor bana =) herkes hayatını sürdürmek için en vahşi halini ortaya koyuyor sanki. Bizim için bir stres atma alanı belki de. Bu tarz oyunlar her ne kadar insanlar tarafından zararlı görülse de biz okul döneminde sabaha kadar kağıt oynadığımız dönemde en yüksek ortalamalara ulaştık, hayatımız düzene girdi. =)


Kahvelerimizi içip, fal bakmadan olmazdı tabii ki... Uzun uzun yorumlar yapıldı. Ve sabaha kadar oturup muhabbet edebilmek için uykular açıldı.







Şehir dışından gelenler olunca Bursa' yı güzelce gezdirmek istedim. Ama ne yazık ki o kadar geniş vaktimiz olmadı. Biz de önceliğimizi Kumyaka ve Trilye'ye verdik. Yazın iğne atsanız yere düşmeyecek sahilde neredeyse tek başımıza gezdik.


 Tabii ki sahildeki ördekler bize eşlik etti.



Görülen kubbeler Kumyaka'daki Baş Melekler Kilisesinin kalan parçaları diyebiliriz. Ne yazık ki kilisedeki tüm resimler kazınmış durumda, mermer sütunlardan bazıları parçalanmış hatta ve hatta duvarlardaki bazı taşlar hazine avcıları tarafından çalınmış durumda. Oysa ki bu kilise döneminin önemli ibadethanelerinden biri imiş.(Kumyaka'ya ait fotograflar arkadaşımın objektifinden, o kadar güzel yakalanmış karelerdi ki kendi arşivime bakmadım.)

Kumyaka'da gezerken acıkınca Trilye'ye koştuk hemen ve sahilde balık ekmek yedik güzelce. Hava her ne kadar serin olsa da denizin kenarında o keyfi yaşamak güzeldi. Sonrasında Çamlı Kahvede çayımızı içip güzelce ısındık. Ama kendimize o kadar dalmışız ki hiç fotograf çekmemiş oradayken. 

Aslında uzun süredir görüşemediği arkadaşlarıyla olunca insan etrafa da çok fazla dikkat edemiyor. Zaman geçmesin hep beraber olunsun istiyor ama göz açıp kapayıncaya kadar bitiveriyor izinler. Dönüş vakti gelince üzüldük tabii ama insanın yıllarca görüşemese bile görüştüğünde sanki dün berabermişçesine vakit geçirebildiği arkadaşlarının olması insanı rahatlatıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...