9 Eylül 2012 Pazar

Bazen canın acır, sadece acır. Tüm olmaması gerekenler üst üste gelir. Ağlarsın üzülürsün, kimse dokunmaz, dokunamaz gözyaşlarına. sanki insanlar bilerek yaralar seni. Kendi istekleri o kadar güçlüdür ki senin ufacık isteklerin onlara gereksiz gelir.

İsteklerini kızgınlıklarını, belirtmek istediğinde de kıran konumunda hep sen olursun. Sadece gözyaşların ve derin sessizliğin vardır yanında. Canın cidden çok acır... Bazen insanlar dışarıdan bakmak istemezler olaylara, kendi yaptıklarını görmek istemezler. Çünkü onlar yalnızca doğrudan oluşurlar. Ve canın acır... Değiştirmez hiç bir şeyi, canının acısı ama o orada öylece acır. Tüm herşeyden vazgeç dercesine acır, dayanmaya çalışırsın, yalpalarsın. Durmaz, durmak istemez, olanları kabullenmek istersin ama bırakmaz o acı seni. Derin bir rüzgar eser, kırar da geçer seni, oysa bilemezsin ki o bazen başka birinin meltemidir. Bunu anlayamazsın, canın çok acır.

Varolan stres, olaylarla birleşir. Canın çok ama çok acır. Bir tarafın ürkerken, diğer tarafın dimdik durur. Gider gelirsin her iki tarafa da....Dalgalanırsın öylece, canın acır, hıçkırıklara boğulursun, ağlarsın. Duyan olmaz....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...