6 Kasım 2016 Pazar

Emzirme-Anne Sutu

Dünya Saglik Örgütü, Saglik Bakanlığı ve Unicef bir bebeğin ilk 6ay yalnızca anne sütü alması gerektiğini ve 2 yasa kadar anne sütüne devam etmesi gerektiğini söylüyor. Ne yazık ki benim de yaşadığım gibi ülkemizde bebek dostu hastanelerde dahi bebek doğduğunda sarılık ihtimaline karşı mama verilmesini öneriyorlar. Sonrasında ise sutun artana kadar mama vermelisin, bebeğin yeterince gelişemez söylemleri ile süreç devam ediyor. 

Unicef'in verilerine göre Türkiye'deki ilk 6 ayda yalnizca anne sütü ile beslenme oranı yalnıza %1.3. Ben bu rakamı gördüğümde gözlerime inanamadım. Doğal olarak bedenimizden gelen, besleyiciliği bir bebek için dünyadaki herşeyden daha yüksek olan bu besinden bebeklerimizin faydalanamıyor oluşunu anlayamıyorum. Ne yazık ki mama/formül süt çok büyük bir sektör. (Buradaki ne yazık ki aslında daha çok etik dışı sürdürülen eylemler ve buna bağlı anne sütünden mahrum kalan bebekler icin söylediğim bir söz. Yoksa gerçekten sütü  olmayan ve bebeğini en iyi şekilde beslemeye çalışan bir annenin ulaşabileceği en iyi kaynak formül süttür. Ve sektör ne kadar geniş ise bence kaliteye ulaşabilmek de daha kolay olacaktır.) Bazı anneler yanlış yönlendirmeler sonucu mamaya yöneliyorlar. Mama kullanımının sütü olan bir anne için en kötü yanı gün geçtikçe sütü azaltacak olmasıdır. Anne sütü ile her 2 saatte bir emmek isteyen bebek mama ile beslendiğinde 3-4saatte bir acıkmaya başlıyor. Böyle olduğunda ise arz talep dengesi ile üretim yapan vücut, daha az süte ihtiyaç olduğu için daha az üretmeye başlıyor. Vücudunuzu butik üretim yapan bir işletme olarak düşünün. Bu işletme 3adet ürüne istendiği zaman yalnızca 3 adet üretim yapabiliyor. Alıcı siparişi 3 olarak verip 4 adet ürün istediğinde, eksik kalan kısmı ne yazık ki seri üretim yapılan bir işletmeden almak durumunda kalıyor. İşte bu nedenle Yen'i doğan bir bebek her talep ettiğinde emzirin, her ağlamaya başladığında memenizde bulsun kendini. Hem karnı hem ruhu doysun minik meleğinizin. Sizin kokunuzla buluşsun her fırsatta. Bebeğiniz size ne kadar yakın olursa vücudunuz o kadar çok süt üretir. Yeni doğum yapılan günlerde insan fırsat bulamasa da, ilerleyen aylarda hala sütünüz azmış gibi geliyorsa bebeğiniz uyuduğu zamanlarda da pompa izle sütünüzü sağın. Hiç bir pompa bebeğiniz kadar süt çekemeden ve o talebi yaralamasa da. Vücudunuz mevcut ürün satıldığı için yenisini üretmeye çalışacaktır. Bazı anneler sütünün yetmediğine inandığı için mama vermekteyken, ne yazık ki bazı anneler(gördüklerim duyduklarım olduğu için gayet rahat yazabiliyorum) gecelerin bebeğim daha uzun uyusun da ben de rahat rahat uyuşabileyim düşüncesi ile bunu yapmaktalar. Evet belki bu eleştiri bana düşmez ama siz bir bireyi dünyaya getirmeye karar verdiniz ve bunu gerçekleştirdiniz. O sizin en kıymetliniz, ama onun için daha sağlıklısı yerine kendiniz için daha rahatını seçiyorsunuz. O minik melek bunu hakediyor mu? Bu kadar zor ise var olan sütünüzü ona vermek, keşke onu dünyaya getirmeden önce biraz daha düşünseydiniz. Uyanma ve yorgunluk konusunda bir çok şey söyleyebilirim. 15aylık oğlum, 1 yaşına kadar her yarım saatte bir uyandı. Evet yoruldum hatta isyan ettiğim günler oldu ama bunu o seçmedi diye düşündüm. 

İlk 6 ay anne sütü alınamamasının bir diğer sebebi de erken ek gıdaya geçilmesidir. Buna farklı bir yazıda değinmem daha doğru olacaktır.

Ben bilirkişi değilim tabii ki, ama gebeliğimden bu yana okuduğum kaynaklar ve oğlum doğduğumdan beri yaşadığım deneyimler ile bunları yazıyorum. Herkes sütün yetmiyor derken, hayır sütüm var ve ben bu çocuğu 2 yaşına kadar emzireceğim diye direttim. Evet mama vermek zorunda kaldım(baskılar dolayısıyla, acemi bir anneyken sesiniz yeterince çıkarmayabiliyor) ama her geçen gün oranı azaltmaya istediğinde emzirdiğiniz bebeğiniz hala ağlıyorsa bu illa ki aç demek değil, farklı sorunlarda olabilir, örneğin kolik. Ama emmek herşeye iyi gelir, buna inanın, kendinize, sütünüzün bol bol geleceğine inanın. Bunu her defasında yazıyorum, çünkü insan duymak istiyor. Ben anne sütü diye direnirken, bebek ziyaretine gelip konu ile ilgili yorum yapan herkes, herşey aklımda. Yanıma gelip "aaa bu sütçüde de hiç hayır yok, şuna bak." Diyen olduğunda ne kadar da üzülmüştüm. Oysa kim bilebilir ki benim ne kadar çabaladığımı ya da bu cümleden sonra içime akıttığım gözyaşını. Çok az güzel ya da bana güzel gelen sözden ise en unutamadığım; emzirirken yanıma gelen bir tanıdığım "sık sık yutkunuyor bak ne güzel sütün bol geliyor demek ki" demişti. Bol geliyordu değil mi? Boş boş emmiyordu bebeğim, bu cümle umuttu, güzellikti. Bu sözü söyleyen kişiyi gördüğümde teşekkür edeceğim. Uzun lafın kısası aslında şu; bugün dönüp baktığımda genellikle olumsuz yaklaşan bir toplumuz, herkes eleştirmeye, mana bulmaya çok hazır. Sütün gelmiyor, mama ver. Yorulma mama ver diyen çok olacaktır. Ama siz bakın bebeğiniz yutkunuyor mu? Bugün yutkunmadıysa bile inanın  yarın yutkunacaktır. Siz emzirmek isteyin duymak istediğiniz tüm güzel sözler için bana başvurun :) 

Bu kadar emzirin dedikten sonra neymiş bu anne sütü, öncelikle en doğal besindir. Temiz, mikropsuz, ulaşılması kolaydır. Dağın başında mahsur kalsanız, bebeğiniz aç kalmaz, ideal sıcaklıktaki sütü hazırdır. Bebeğinizin bağışıklık sistemini güçlendirir. Sıvı ihtiyacını tamamen karşılar, su ihtiyacı kalmaz. Bebeğinizin daha zeki olmasını sağlar. (Ben değil unicef diyor.)

Çok uzattım ama bunu da atlamayalım. Hani diyor ya mama firmaları en az 500ml anne sütü diye. Boşverin rakamları, bu kadar standart ölçüler olmaydı hayatta hepimiz 2dilim ekmek yemeden doymazdık. Oysa ki birimiz hiç ekmek yemezken, diğerimiz 1, diğerimiz ise 3 dilim yiyerek doyabiliyor.  Ayrıca hiç bir pompa bebeğinizi kadar güzel süt çıkaramaz sizden, o yüzden de gerçekte ne kadar sütümüz olduğunu tam olarak göremeyiz. Bırakın bebeğiniz sütünüzü alsın. Zaten gelişimsel durumu size farklı bir durum olursa söyleyecektir. 

Sütünüz bol olsun, sevgilerle :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...