24 Ağustos 2012 Cuma

Kısa Bayram Özeti

Nişanla düğün arasıuna bayram denk gelmesin diye uğraştıysak da bir bayram denk geldi. İlk defa çift olarak gezdik bir bayramda. İlk gün rekor kırarak 15 yer gezdik, bünyem hala tatlı çikolata filan kabul etmiyor. İlk defa gidiyor olmanın acemiliği ile pek geri çeviremedik, ikramları. ama yine de güzeldi bayramlaşma.

Bayramın ikinci günü ise; samimi bir arkadaşımızın düğünü vardı. Gelin arabası olmak sorumluluk ister diyerek öğlen saatlerinde yola düştük. Gelin hanım azeri olduğundan ve arkadaşımız da orada çalışıyor olduğundan bu onların artık son düğünü idi.İlk önce Azerbeycan' da nikah ardından düğün yaptılar. Bunlardan dolayı da artık sıkılmaya başlamışlardı diyebilirim. Ama her ne olursa olsun heyecan dorukta idi. Önce gidip arabayı süslettik, sonra da oturduk damat bey ile sohbet ettik. Saat geldiğinde kuaförün yolunu tuttuk. Omuzundaki dövmenin kapanması için sırt ve kollarına da bol mikutarda makyaj yapılmıştı. Ama kuaför ne yazık ki kolların iç kısmına da fondoten sürmüş. Gelinliğin yan kısımları uzak mesafeden bile görülebilecek şekilde lekelenmişti.  O an dedim ki iyi ki onlarca blog okuyup, bir çok püf noktası öğrenmişim. Herkesin tavsiyeleri aklımın bir yerinde kalmış. Herkes ne olacak diye bakarken, hemen aklıma gelin acil durum çantası geldi. Bundan bahseden arkadaşlar, gelinlikteki lekelerin en iyi talk pudrası ile kamufle edilebileceğini anlatmışlardı. Kuaföre talk pudrası bulmalarını söyledim. Sonrada baktım yavaş yavaş kapıyoruz lekeleri. Nasıl mutlu oldum, anlatamam. Sonuçta 1 ay sonra ben de evleniyorum ve her aksilikle karşılaşabilirim. Biri bana böyle yardımcı olup sorunun üstünden gelse çok çok rahatlardım. Kuaförden çıkıp eve uğrayıp salona geçtik, benim için iyi bir deneyim oldu. Nelere dikkat etmem gerektiğini öğrenmiş oldum. Saolsun gelin de bana güzel tavsiyelerde bulundu. Umarım düğün günü yanımda da olacak. :) 

Bayramı da böylece geçirdikten sonra, bugün de evimizi yerleştirdik. Cumartesi günü perdelerimiz de takılınca ev daha iyi gözükecektir. Ve artık son bir ayın içindeyiz. Yarın gidip gelinliğimin son provasını yapacağım. Duvak, tac seçme zamanı. Keşke güzel eldivenler de bulabilsem. 

Bu arada kına içinde kaftanımı kiraladım. Diğer malzemelerin arayışındayım. Bursa yetmeyince bana İstanbula gideceğim, hem biraz gezerim de diye düşünüyorum. Tabii bu kararım da İki Şehrin Hikayesi bloğunun sevgili yazarı Begüm'ün etkisi çok büyük. O kadar güzel ve uygun malzemeler buluyor ki gidip oraları gezmeden içim rahat etmeyecek. 

Bunların yanında hala halletmediğimiz şeyler var. Balayı, fotografçı gibi "küçük" detaylar. Ama elbet bunlar da hallolacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...